Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan
su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda
vermez.)
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın On Dördü; bir öksüz çıkıverdi!
Lâkin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler;
Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi
...
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevzâ bütün âfâkını sarmıştı zemînin,
Salgındı, bugün Şark'ı yıkan, tefrika derdi.
Derken, büyümüş, kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar SUya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'sûm,
Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi!
...
Dünyâ neye sâhipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi.
Medyûndur o ma'sûma bütün bir beşeriyyet...
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.
M. Akif ERSOY
Kökünden kopan dal/a su ne yapsın?
Toprak ne yapsın?
en sevgilinin sevgilisini sevgili bilen herkesin kandili ona ümmet olmak şuuru ve süruru ile ışısın..
@..
Fuzulinin bu muhteşem eserine yazılmış güzel bir nazire buldum paylaşmak istedim.Herkese en güzel günler dilerim.
Deşt-i firâktan geldim, ulu Yezdân vere su
Âteş-i aşktan yandım, kulu cânân vere su
Bayâbândan geçtim ben, rîgzâre bata bata
Cânânım dîdârından, serpe! her gubâre su
Dîdâr-i yâr hemîşe, cânâ şerâre saçar
Dil-i sûhteye katî, kılınmaz ki çâre su
Şebde bûy-i cânândan men âşık-ı bîhûşem
Lîk dökülmez ey tabîb! âşık-ı hüşyâre su
Cânâna nâme-i aşk, yazmaya hâme yoktur
Dîdârım döker her şeb, kalın seng-i hâre su
Keşt-i âşık cânâna, aşkından bâdbân açar
Maşuklar eşkten döke, kalpteki bihâre su
Kalbi cânım cânâna, daim gülzâr eyledim
Gül açsın diye gözden, revân ince hâre su
Nazlı serv-i revânım! girme akan coybâre!
Muhakkak hased eder, sendeki reftâre su
Gûş eyledim sessizce, nevbâhârda âbşâre
Hayrândır her damlası, sendeki guftâre su
Şu buhâr-ı nefesim, yâre ebr-i nîsândır
Her bûsemde bırakır, ince leb-i yâre su
Âteş-i hicrânından, yanar kururum cânân!
Vermez misin sebûdan, garibe bir kere su?
Ciğergâhım aşkından, nokta nokta hep biryân
Gözyaşından dök cânân! yanmış kuru yere su
Ey! cânânım muradın, şu cânımı almaksa
O zaman hiç verme bu susuz derbedere su
Soner Çagatay
gönüllerin efendisi..
Güllerin efendisi..
Size dair her temas gül kokulu..
dokunduğunuz her şey artık güle dair..
kokunuz gül..
teriniz gül..
teniniz gül..
Size değen
ve sizin değdiğiniz her su..
gül suyu..
..
duble sevgililer gununuz kutlu olsun......
..............sevebilmeniz dilegiyle..............
O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye 'Mevlid Kandili' denir.
Bugün bize pir geldi
Hem de ne Pir...
Ali'yyel Murtazanın amcası, O'nun da pîr'i
Gün, kutlu olsun
Bu şiir ile ilgili 92 tane yorum bulunmakta