Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Beni bana fısıldayan, rengarenk bir boğum.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
İçime günah ışıldayan, bir ahenk ve bir tohum.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Gözlerimde ölü bir renk, ne kadar aziz.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir kalem ki bir çelenk, işte o kadar aciz.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir helak yeri, kuşlara cinayet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir hortlak yeri, içimde bir ihanet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Öyle bir yer ki bir namazgah, ölesiye hidayet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök
Öyle bir yer ki bir karargah, ölesiye islamiyet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir tecelli yeri ve bir vilayet
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir teselli yeri ve bir ebediyet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir kandil yeri ve bir şikayet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir azrail yeri ve bir teslimiyet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir ebabil yeri ve bir galibiyet.
Şu kara gök... evet, şu kara gök...
Bir cebrail yeri ve bir hakimiyet...
İşte şu kara gök... evet, işte şu kara gök...
Bende bir adem yeri ve bir samimiyet.
İşte şu kara gök... evet, işte şu kara gök...
Bende bir mahkum yeri ve bir hürriyet...
Kayıt Tarihi : 25.2.2019 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!