Su Güncesi Şiiri - İlhan İlboğa

İlhan İlboğa
35

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Su Güncesi

SU GÜNCESİ

I
su; bir kadının dudaklarından
bir şehir yaratmaktır
içine işler önce
ışıkları
kirli sokakları
köpek havlamaları

II
su; bir yol ayrımında deli dolu kucaklaşabilmektir
bir kolu doğu
bir kolu batı
ayakları yönsüzlüktür

III
su; her virajda şehri imrendirebilmektir
ışıklarına inat
yakalanmadan evlerine
saraylarını küçülterek öpüşebilmektir

IV
su; bir köye varabilmektir
uykudan uyandırabilmek
kirli ayakkabılarıyla
çocuklarının yol arkadaşlığına tutunabilmektir

V
su; bir öğrenciye bir isim sorabilmektir
siz-siz
biz-siz

VI
su; acı olanın içinden
boğulmayan balığı tutabilmektir
tırnaklarına siyah oje
diline sessizlik
anlamından acıya göz kırpabilmektir
VII
su; bir kadının gözyaşından
tuzu süzebilmektir
ekmek açlığıdır
yoksulluk sonudur
kaya parçasından öğütülmüş
sofrasına serili
aşk baharatıdır

VIII
su; baş ağrısına sığınaktır
kim uyur şimdi meraktan
derman dildir, bilinir
kokusu eldir, bilinir
sabah ola iyileşe
yüzüne şafağı serpebilmektir

IX
su; sevgiliye yazarken
sayıları yanlış yazabilmektir
zaman serseri
akrep deli
yelkovan divanenin biri
sor sevgiliye yaşını
sonsuzluğa delirebilmektir

X
su; susamışlığa susatmaktır
bak yine susadım
tenhayım
dilinde su biriktir, ömrüme

XI
su; matematik dersinin sonunda
iki kere ikinin
gel beni öp olduğunu öğretebilmektir
toplam; kıyı
çıkan; dil
bölünen; hiçbir ülke olmamaktır
XII
su; masaldır
bir varmış bir yokmuşken
bir kadının ayaklarına hal hal olabilmekmiş

su; masaldır
masalın taşını unutan kadına dönüp
kızgın bir sarılışı sunabilmektir

XIII
su; köfte ekmeğin arasına
ne konmalı onu bilmektir
yoksa köfte nedir onu mu bilmektir
dudak şiş
uçuk kebap
diş salatası yapabilmektir

XIV
su; vejeteryanlıkıtır
bir parça kuzu pirzola
papatya falı
yesem mi yemesem mi
yedirenin ellerinden
üçüncü hal seçeneğine katlanabilmektir

XV
su; pencereden dökülen hüzün çizgileridir
kar üşütür yine
rüzgar bırakmaz ağaç dalında
sevgili
yaprak şimdi ben miyim
yoksa
dudaklarının buğusu ile
bir coğrafya çizdirebilen midir

XVI
su; yüklü bir hayvanı sevebilmektir
heybesinde; hüzün, acı, keder
alıp yükünü taşıyabilmektir
XVII
su; sevdiğine bir isim takabilmektir
en sevdiğin hayvan-bitki
ardıç diyebilmektir
hem bir kuş
hem ağaç
dallı –kanatlı
ona
çürük omzunda bir yuva kurabilmektir

XVIII
su; kirpiğin kaşına değmeden
önceki anın gölgesidir
gözlerinin altına bir ben yerleştirebilmektir
aşkın en sevdiği şahıs ekini teninde tutabilmek
ben(i) gölgesinde taşıyıp
her kalp atışını
öpülesi alnına kazıyabilmektir

XIX
su; kendin için meraklanan birinin
varlığını bilmektir
her nefes alış derman olur
özlem, tenine sürülü merhem
onu yap, bunu ye, şunu giy
mevsim zaman değiştirip
hazanı bahara çevirebilmektir

XX
su; kalabalık bir cadde de ıslık çalabilmektir
kuş sesi
gök gürültüsü
araba kornaları
simitçi bağırışı
ardına bakıp
ıslığınla ısınana göz kırpabilmketir

XXI
su; kış mevsiminin çamı olabilmektir
beyaz ve yeşil
yalın kokuda iç çekiş
sevgilinin boynunda yol boyu
orman kokusu alabilmektir

XXII
su; çakıl taşlarının sürtünüşüdür
el ele
kol kola
sevgili olabilmenin ayaklarıdır

XXIII
su; ayrılmak için karar verebilmektir
hangi göle
denize
ırmağa
ama en çok kirlenmemek için
gireceğin suyu bilmektir

XXIV
su; en çok kaçmayı deneyebilmektir
yasaktan
aşktan
yasak aşktan
müebbetten mahkum
delilikten mahrum
ikisi de hangi aklın karıdır
aşkın yasasında olmayan
kanunlar yazabilmektir

XXV
su; şuan deli

XXVI
su; kaplumbağa hayatı yaşayabilmektir
(şairden öğrendim)
ağır
tedirgin
korunaklı
ya düşersem demeli
doğrulmak, yüktür, eziyettir
tutup kaldıranın hesabı az

sığınacak tek yeri kabuğu
bir damla su düşse
düşü olmayan kabuğuna çekilir
ağır
ve düşmeden adım atabilmektir

XXVII
su; kelebek hayatı yaşayabilmektir
(şairden öğrendim)
telaşlı
çabuk
oldu
bitti
ya ömrüm yetmezse
konmadık dal
almadık koku kalmasın

her an ki büyük bir ömürdür
yerleştirmeli
yemeği, içmeyi
aşkı, aşkı aşanı
en kısa sürede çok şeyi yaşayabilmektir


XXVIII
su; hem kelebeğin hem de kaplumbağanın
hayatını aynı anda yaşayabilmektir

ağır ve tela
düşüp devrilmeden
ama sonucuna ulaşma sevinci ile
aşk birazda ağır ağabeyler orkestrasıdır
hızlı şarkılar çalmayı sever

tedirgin ve çabuk
en sevilen hırsız halidir
aşk yakalanmayı sever

korunaklı ve oldu-bitti
korunan niye bitsin ki

su; kelebeğin hızı ve
kaplumbağa ağırlığında kavuşabilmektir

XXIX
su; sevişmenin duruluğundaki bir kıyıda
durup izleyebilmektir
çıkardığın elbiseyi
yattığın yatağı
sırt sırta verilmiş bir terlemenin
boncuk boncuk şehvetin görebilmektir

XXX
su; sevişmenin uçup giden halidir
nefes kesilir
birliktelik ve tadında bir bilinmezlik
sarhoşluk her bedenin harcı
iklim değişikliğine giden mekanın
uzayan gece saatlerinde
tik takların rahatsız edici gürültüsüdür

XXXI
su; kesik uçlu bir kalemle git demektir, yit, bit

İlhan İlboğa
Kayıt Tarihi : 12.6.2013 23:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ole Fin
    Ole Fin

    ' su; bir kadının gözyaşından tuzu süzebilmektir! '

    tebrikler!

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İlhan İlboğa