Biliyorum be kardeşim, hayat zor;
Ekmek aslanın ağzında, her yerde kavga, gürültü…
Ama sen, su gibi olmalısın.
Bardakta bardak, şişe içinde şişe şeklini alabilmelisin.
Şimdilerde gerçi ben bir sürahi gibiyim; ancak umudum çok.
Durgun suların türküleri hüzünlüdür…
Eskiden dünya ateşten bir toptu
Sonra su, sonra da hayat oluştu.
Bazen yağmur, bazen kar…
Herkes buharlaşıp yok oldun sanırken sen,
Güzel bir günün müjdecisi güneşin araladığı bulutlardan
Süzülen ılık bir bahar yağmuru olabilmelisin.
Bir dağ yolu molasında sevgilinin
Ağaç kovuğundaki pınardan ağzına dolmalısın.
Dişlediği armudun içinden çıkabilmelisin.
Ya da yağan yağmurda saçlarından süzülen damla…
Bazen sevinç, bazen de hüzün gözyaşları
Ya da bir emekçinin alnındaki ter olabilmelisin.
Bir dost sofrasında rakıya eşlik edebilmelisin.
Kuytuda karlı bir kayın ormanının süsü,
Bir yumurcağın avucunda kartopu,
Bazen camda buğu, bazen yeşil bir vadide akarsu, sel olmalısın.
Bir çiçeğe can verebilmelisin.
Bazen kayaları döven hırçın bir dalga,
Damla damla birikip göl,
Çorak toprakların umudu olmalısın.
Uygun bir yatak bulabilirsen bir deli ırmak olup
Okyanuslara ulaşmalısın
Koynunda balıklar yüzmeli.
Kayıt Tarihi : 13.10.2011 11:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Moskova, 26 Şubat 2010
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!