Simadan sırayla
sıladan geçer yol
kaşların arasında
bir ben
sokak kaçkını
dilber dudağında bir sürü
ebruli gülüşler
azıcık misafiri oldum da,
al mı desem
mor mu desem
tiril, tiril fistanları fısıl fısıl
ne lafları var kadınların
sıkça öpüşür sevenler
katarlar geçti az önce raylarımdan tımıl, tımıl
size sitemleri vardı türküden
dolmuş sonra taşmış ezgiler
kokardı dudakları kırmızı laleler
çalıntı bu sabah
tıpkı dün, aynısını yaşadım ben
önce sarmaşıkların kokusu
sonra zencefiller
hatırladım
yüreğime doğmuştunuz
adınız
taze günü hatırlatır
çiçeklerden
tedirgin bir haliniz vardı
oysa gayet doğal duruşunuz
vazomda duruyor diktiğim, topladığım
lakin size bahsini yapmadığım
sakladığım düşlerimden. bir iki sır kelime.....
kurumuş güllere su salınmıyor ki
tomurcukları da yok artık
eğilip içime çekerim amma
nefesim ben kokuyor...
siz yoksunuz tuvalde.
inadına manidar durur hasret...
sıkıca sarılır sözler.
düşmeden tutalım istersen
mevsim yaprak dökümü
yüreğimize sulh gelecek.
bakarsınız aniden sırası gelirde
önce ben gelirim
sonra siz
her yer toprak kokar. üstümüze yağınca rahmet
günahlar yazılır mı ödenir mi bilmem
razıyım ben...
Kayıt Tarihi : 26.11.2013 12:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zeki Arlan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/11/26/su-gibi-105.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!