“anama…”
düşürüp başımı, yabancı bir sese
upuzun bir düşten uyandım
gecenin ayak ucunda,
gizli bir kin gibi uzuyor, içimdeki ıssızlık
düşüme girenler, kapıyı açık unutmuş,
uykusuzluğun buzdan sarayı; yalnızlık…
bu gece, sabaha varmasa ne olur,
nasılsa, büyüdüm artık
yıllar böyle, ağır birer yorgan gibi,
üzerime yüklenip durdukça
yaz gelse ne olur, kış bitmese ne…
gülleri buzdolabında saklıyorum artık
gençliğin güneşi söndü
ben, dünyaya yerleşemeden,
ömrüme yerleşti karanlık
uykusuz çocukların özendiği,
bir yanılgıyı büyütmüşüm yıllarca
bundan mıdır, hep,
geceleri hatırlamam çocukluğumu?
bundan mıdır, sabaha olan dargınlık?
su durdu, değirmen dönmüyor anne
elim ekmek tutuyor ama,
gelmiyor, ekmeğime alışan kuşlar
aynalar masal anlatmıyor artık,
onulmazın masalını anlat bana, anne
- uyusun da büyüsün oğlum, de
sen ki, bir bakışta anlardın
uyudum, büyüdüm anne,
eski gözlerin nerede?
9 Mayıs 2016 Pazartesi / İstanbul
Halil IşıkKayıt Tarihi : 10.5.2016 22:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!