Su Değirmeni Şiiri - Oktay Çöteli

Yaşar nerden böyle.
Değirmenden geliyorum.
Yunus nasldı.
İyiydi.
Bende gidip hatırını sorayım.
Uzun zamadır gitmedim.
Gideyimde o güzellikleri.
Göreyim.

Selamünaleyküm.
Vay aleyküm selam.
Gel otur hele.
Naslsın nevar ne yok.
Sağolasın.
Hatırını sorayım dedim.
Birazda buranın havasını.
Tenefüs edeyim.
Özlemişim.

Değirmen taşlarının, çıkardığı sesler.
Melodiye dönüşüyor.
Suyun tazzikle çarka teması.
Huşu içinde bir ses.
Loş bir ışık.
Şakşakın Tef Çalışı.
Sanki içerde ney sesleri.
Mistik bir armoni.
Suyun, Unun, Hububatların.
Yosunların, ağaçların kokusu.
Bir birlerine karışmış.
Değişik bir güzellik.
Buğday çuvallarını, sıra sıra dizmiş.
Kimsenin hakkı kımseye geçmesin diye.
Kendi hakkınıda alıyor tabi
Eşekler, katırlar kapının önünde bağlı.

Güzellikler mestediyor insanı.
Değirmen.
Büyük bir dere kanarında kurulu.
Derede ala balıklar.
Sıçrayıp duruyorlar.
Bir zevkki bir zevk.
Her yanı yemyeşil.
Çeşit çeşit kır çiçekleri,
Kaplamış çevresini.
Gelincik, papatya tarlaları.
Uçuşan kelebekler.
Rengarenk kuşlar.
ıslık çalıyor.
Mis gibi çam kokuları.
Manzarayı seyretmek.
Ömre bedel inanki.
Su değirmeninin mistik havası.
Var ya.
Büyük bir hazdır.
Bu güzellikleri görmek.
Havasını tenefüs etmek gerek.
Tadına doyulmazki.
Anlatmakla bitmezki.

Yunus, özlemimi giderdim.
Musadenle kalkayım.
Başım üstüne.
Sık, sık gel.
Kendini özletme.
Olur.
Hadi eyvallah...

12.1.2010