Zaman zaman hastane odana gidiyorum,
Gönlümde çöl fırtınaları koparıyorum,
Bende çaresiz gönlüm gibi yaşlanıyorum,
Hatıranı unutmayı denediğim güne kavuşamıyorum...
Seni hatırlamak için bahaneler uyduruyorum,
Su damlam sızıların çok, kadere çare arıyorum.
Ah o serumlar sökesim geliyor, katlanamıyorum,
Dayanmalısın çok zor biliyorum,kendimi kandıramıyorum...
'Bugün hangi beyaz önlüklüye dargınız', şakalaşıyorum,
'Su damlamı üzmeyin bakayım', senle alınganlaşıyorum.
'Biz su damlamızı üzmeyiz' sözüne, tavrına bitiyorum,
'Ben ne dedim bildimmi ki? ' sözüne kahkahadan kırılıyorum...
Derken birgün, buz tutan gölden, senlen kayıveriyorum,
Buz çatlıyor ve saniyelerde seni tutamıyorum.
Gözlerim monitörde ve yüreğim sende ağlıyorum,
Bu koskoca acilden nasıl göçtün gittin kabullenemiyorum...
Bana kırgın gittin, yorgun uykusuz gözlerimde görüyorum,
Sanki bulutlardan el sallıyorsun, gönlümü avutuyorum,
Her nöbet akşamında mutluluk ve hüznü aynı saniyelerde kovalıyorum,
Odandaki yaşlı amcanın monitördeki kalp atışlarıyla bu koskoca acilde kendime dönüyorum...
Kayıt Tarihi : 26.9.2009 13:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!