1
Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar
deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. Yalnızlık
hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle
gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta.
Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir
Sensizdim kendime bir iş aradım,
Baştan savıp asabımı bozdular.
Hatırşinas dostlarıma uğradım,
Sağolsunlar müdür beye yazdılar.
Müdür bey gerçekten yufka yürekmiş,
Devamını Oku
Baştan savıp asabımı bozdular.
Hatırşinas dostlarıma uğradım,
Sağolsunlar müdür beye yazdılar.
Müdür bey gerçekten yufka yürekmiş,
iyi bir nesir
Ahmet Telli adını ağzınıza almadan önce ağzınızı çalkalayın:))
Geri zekalı manyak:))
Ortada bir metin var , buna şiir diyorlar...Lâkin , Türk'e uymayan bir klavyeyle yazılması bir yana ayrılıkçıların düdüğünü çalan içten içe zehirli bir madde...Sebepleri bilinmeden böylesi şiirleri okumak , değerlendirmek insanı yanlış yerlere götürür...Ayrılıkçı düşünce adamının çektiği bazı çileler acıma duygumuzu törpülemez , azaltır...
Gâvur klavyesiyle yazılmış ; fesat rûhlu , bir düzyazı ...
Yurdu kızıla boyar , içinin müthiş arazı , alazı ...
Ayrılıkçılar acır elbet , bu ukdesi akim kalana ;
Bu YURT sizin olsun desen (!!!) , hiçbirinin olmaz itirazı ...
Adama bakın anahtar deliğinden seyrediyor dünyayı...Üstelik bir dolapta kilitli... Böyle dururmda iken yabanıl sesleri çok iyiy tanımlarken TANRILAR, kaçtane ise bilinmiyor!!! Peygamberler hain.... Tanrı BİR, Peygamberler doğru yolu gösterendir kardeşim. Çürümüş beden ve duvar rengi hiç sevindirici değil. ..
Çürüyen duvar ve dünya var. Kendi rengi yok !! Soyunu merak ederken Maymun aklına geliyor. Maymunun kadın memelerinde işi ne! Elleri hiç değmemiş. Bir damla yağmur tohumu çatlatıyor, Dudaklarını suya dokunduruyor, Sonuçta bir damla su çürüyor.Şairin hayal gücü...
Her bölüm ayrı bir öykü.Yedi bölüm yedi başka şey analatıyor. Bu asılan yazı bir manzum hikaye...Şiir değildir. Şiirler ruhla bedeni bütünler ve onarır. Bu öykü yedi parçada parçalanmış...Tasvirler hoş. Belki de yazar bunları yaşamıştır. Ben 65 yaşımdayım,bir karakol kapısı bilmeme, nasıldır !! Bu adamların duvarların arasında işi ne. Eğer bu öykü şiirselleştirilebilseydi şahane bir şiir olurdu. Şu haliyle bodur bir öykü. Başarılarınızın devamını diliyor,saygılarımı sunuyorum. Nazır Çiftçi / Ankara /12.09.2010
Mazlumların AHı ise yerde kalmaz,30 yıl sonra bile ....Hem de günü gününe....
Hem 12 eylüllere hayır,hem 12 eylül yasasının sivilleşmesine hayır.
Nerde mantık, nerde iz an,nerde samimiyet, nerde insanlık.
Tanrilar bilmiyordu sorduklari seyleri, peygamberler büsbütün hain çikmisti.
Ama yine de soruyorlar, soruyorlar, soruyorlar...
Tek bir Allah ı tanımayanın tanrısı çok olur,peygamberleri de(Din düşmanları) HAİN.
Bunda şaşıracak bir durum yoktur..
ingilizce klavye pürüzleri ve yazım yanlışları dolayısıyla bu şiiri okumadım.
fikir beyan etmiyorum.
bu özensizliği kınıyorum.
düzgün metni gidip başka bir siteden bulup okumak üzere antolojiden çıkıyorum...(şimdilik)
][
ayrica sadece 'su curudu'basli basina derin bir anlami olan bir imgeyse-ki siir imgeler toplamidir;yapisalligi ile varolur-hala ina edip siirin boynuna ip'i gecirmeye devam edecek misiniz?
Doganer erorhan bey bir siirin siir olup olmadigina dair yargi sizin tekelinizde degildir.zaten yazdiklarinizi tekrar okudugunuzda goreceksiniz ki siz de sair demissiniz Ahmet Telli'ye:)))Sizin bakis acinizdan dunyaya bakmadigi icin olmasin butun bu karalamalar!
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta