Şu bizim hikayemiz

Anlat be Komutanım,
Şu bizim hikayeyi;
Aman dikkat et,
Aşmayalım çerçeveyi.

''Baktım sular gibi saf,
Değirmen gibi çalışkansın,
İstedim bu değirmenin suyu,
Biraz da bizim için aksın.

Kurdum hikayeyi,
Senin en zayıf yerine,
Bu yıl ekleyeceğim yıldızı,
Senin güzel kariyerine.''

Beklerken biz yıldızı,
Koca bir yıl geçti,
Ne kariyer netleşti,
Ne de iyi bir haber geçti.

''Bak yavrucuğum,
Bu yıl da değirmeni döndür,
Komutanların verdiği sözdür,
Yağmur yoksa da bulut çoktur.''

Bulutlar yağmur olmadı,
Ağustos ayında yağmur yağmadı,
Rüzgar da esmeyince kuzeyden,
''Ne gelir, değilmi efendim elden? ''

Bu büyük sözlerle,
Yeniden bakarken istikbale,
Sabırla bekledik yeni ayı,
Dönmesi için hilale.

Yeniden çalıştırdık değirmeni,
Emekti bizim gibilerin sermayesi,
Bir yıl daha boşa geçerken
Dinledik ATEŞ'li hikayeleri.

Hikayelere doymuşken karnımız,
Bir de baktık MARMARA Depremi,
Dedik bir yıl daha ihlasla,
Çalıştıralım bu emektar değirmeni.

Vatan, Millet aşkına,
Verdik mi istimi değirmene,
Yaralar bir bir sarılırken,
Bu tempoyu da sevmişti değirmen.

Bu yıl da ellerinden,
Birşey gelmemiş Paşaların,
Onlar değil sanki sorumluları,
Şu koskoca makamların.

İşte bu bizim hikayemiz,
Yaşamımızın anlatılamayan gerçekleri,
Okunan özgeçmişlerde gizli,
Yurtseverlerin dinmeyen kederi.

(İstanbul,27 Mart 2006)