Deneme – Şehnkucca’lar
Gelinen noktada, kadın, hareketlendi ve eskimiş bir şezlongdan kalkarak denizde gözden kayboldu, günün doğmakta olduğu haberini alınca …
Yeni bir güne mi doğuyorum yoksa bir günbatımı mı yeni bir başlangıca götüren beni? Hatta belki de, şafak ile birlikte anılmalıdır günbatımının kendisi bile.
Kumsalda uzanmıştım, “şehnkucca’lar fakat çıktı birden! Her yanımı sardılar. Koşturuyorlar! Niyetim tek, güneşte biraz uzanmaktı…
yeni bir kelt şafağın getirdiği şu kocamış psy-fantaslotron’unda anti-ütopik bir futuristik mitologyanın:
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.