Saatlerce bardakta bekletilmiş, rengini atmosferin mutlak iradesine kaptırmış çay gibiyim. Sol kaburgam kırık...
O kadar bekleyişin ardından yaşanılan vaka:
-Hassiktir fibrilasyon!
Çay da dejenerasyonun gazabına uğrar, gökkuşağı da..
Seni düşünmek şimdi, o çayın tazeliğini muhafaza eder, bilirim. Seni sevmek elbette başarısız bir spekülatif kurgu... Seni sevmek, öldü ölecek bir ikilem.
Bir ölünün ardından yaşanılan ruhsal gerilim ne dereceyse, o yokluğun oryantasyon süreci o derece feciymiş.
Senkronizasyonu laçkalaşmış zırvalıklar peyda ediyorum boğuk renklerde. Ki sen beni bilirsin... Uzun uzadıya geyiklerin istenmeyen boynuzuyum; bir tarafına batarım aleyhime sevişenin.
Ve inkâr etmiyorum, ben seni hiç inkâr etmedim.
İnanır mısın bilmem, sırtımı kaşımanı bile özledim.
Mehmet Hanifi İmrak
Kayıt Tarihi : 27.6.2019 03:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!