**Sözün Saklı Sandıkları...*

Hülya Şimşek
83

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

**Sözün Saklı Sandıkları...*

..........................................................................................................................
................................................................dedim:şafak kaç?
.....................................................................dedi:74
........................................................................ama ekledi: hangi şafak?
……………………………………………………………………………….

bir kadın geçti gelincik tarlasından
üstünde siyah elbisesi
göklere baktı başını kaldırıp
siyaha bulanmış kırmızı
kan ve gece dedi
aşkın tarifi
bir yudumda içti gecenin kanını

vurgunu aşkın
aynı olmadı hiçbir yürekte…

Bildikçe öğrendikçe
Özündeki mahpushane
Bir yıl daha ekler
Bitmeyen çilesine
Ve dedi:
Müebbet mi yeğ
Ölüm mü?
Hürlük desen
Arka sokak sahaflarında…

vurgunu zamanın
aynı değildi hiçbir yüzde…

Fidan gibiyken boynu
Filizlendi düşleri
Umudu alevler saçan
Bir dev olmadı hiç
Karınca kararı…
Omuzlarına çöktü
Suskun sözcükler
Sessiz sedasız yağmalandı
Ve dedi:umut yaşatır insanı

Vurgunu düşlerin
Aynı olmadı hiçbir dimağda…

Yılların soğuğunu kıran
sözcüklerin nefesi
ocağımız olmuşken
dedim: konuş şimdi
birkaç yarayı yakalım
dinledim…dinledim…
sözcükler hiç bu kadar
yakışmamıştı gözlerine
düşündüklerimden utandım

ve aynı değildi imdat çığlığı
hiçbir insanın…

onu ne çok sevdiğimi anladım…

Hülya Şimşek
Kayıt Tarihi : 6.7.2006 16:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Yanında duygusal bir müzikle dinlendiğinde ve yavaş yavaş okunduğunda tıpkı sizin yazarken hissettiklerinizi hissedebilir insan..

    Demiş Köseoğlu isimli şiir dostu..

    Daha sonrasında söylediklerinin lüzumu hakkında aslında bir kez daha düşünse fazladan olduğunu düşünecektir sanırım.

    Sanat branşlarının birbirine geçişkenliği vardır ve hudutlarını tayin ise imkansıza yakındır.Bu konuda matematiksel objektif korealasyon olduğunu söylemek de mümkün değil üstelik.

    Kadınlar şiir yazarken 'kadın oluşlarını' bir kenara da koyacaklar değil elbet.

    kadın duygularının dışa vurumu elbet bir fark barındıracaktır:Ancak bu farkın estetik ölçü içinde yukarıda mı aşağıda mı olduğu sorusunu da erkek egemen bir şiir jürisi yapacak değildir elbet.

    Şiirin insan oluş ortak paydasında ve nesnel gerçeklik ölçülerini tayin etme işinin ise her edebiyat ilgilisinin(kadın olsun, erkek olsun, yaşlı olsun,çocuk olsun) boynunda bir borç olduğu aşikar bir gerçektir ayrıca.

    Hülya Şimşek bence duygularını tekyüzlü bir şiir diliyle aktarmış ve de çok güzel aktarmış

    Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Fahrettin Köseoğlu
    Fahrettin Köseoğlu

    yanında duygusal bir müzikle dinlendiğinde ve yavaş yavaş okunduğunda tıpkı sizin yazarken hissettiklerinizi hissedbilir insan !!! ama ne var ki şiir insanın aşka gelipte öyle kulağına aşina olmuş kelime ve güzel sesleri peşpeşe yığması değildir...


    mesela şu birinci sorum ne işi var o kadının gelincik tarlasında ??? hani bir şarkı olsa klibinde gelincik tarlası ve kadın olabilir..ama siz şarisiniz gelincik tarlasındaki kadını yazmicaksınız öyle bişi yazıcaksınız ki okuyanlar kendisini gelincik tarlasında hissedicek göğün kırmızı olduğunu siz söylemiceksiniz okuyan gökyüzünün karardığını hissedecek....biz ressam değil şairiz...şiire harika bir isim bulmuşsunuz ve giriş kısmındaki 'şafak' parodisi de çok etkileyici ama bence, hemen hemen her bayan şairin kullandığı slognalaşmış kelimelerin yerine daha sade ama kalıcı birşeyler üretmelisiniz


    saygılarımla

    edebi yatırım grubu

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Hülya Şimşek