Zaman bir çağ yangınına dönüşmüş ikliminde, ecel celalilerinin kağşamış sözlerine uzak durmak mümkün değilken,
Yusuf Has Hacib'in, Dede Korkut'un
Karacaoğlan’ın, Pir Sultan’ın, Yunus Emre’nin sözlerinin arasında dönüp dururken;
Sözü nereden alıp getirmeli?
Masumiyetini yitirmiş bir çağın karanlığının içinden geçerken,
Yine atalarımızın çağları aşan sözlerine mi danışmalı?
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;