Zaman bir çağ yangınına dönüşmüş ikliminde, ecel celalilerinin kağşamış sözlerine uzak durmak mümkün değilken,
Yusuf Has Hacib'in, Dede Korkut'un
Karacaoğlan’ın, Pir Sultan’ın, Yunus Emre’nin sözlerinin arasında dönüp dururken;
Sözü nereden alıp getirmeli?
Masumiyetini yitirmiş bir çağın karanlığının içinden geçerken,
Yine atalarımızın çağları aşan sözlerine mi danışmalı?