Sözler Şiiri - Özer Şenödeyici

Özer Şenödeyici
20

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sözler

Sen ol yâr-i mihr-bânsın ki senin envârınla neşv ü nemâ bulur lâleler;
Sen ol hûr u ziyâsın ki senin şevkinle mâhı sarar hâleler...
Sensiz bir hayâtın ânı ân mıdır!
Sensiz bu bedende taşıdığım yük cân mıdır!
Bahşettiğin huzûru dil mülkünde dâim kıl,
Gözlerimde cûş-ı harâret-i aşkı kâim kıl.

Sen olduğun için var etti beni Hudâ,
Elest bezminde seninle dedim belâ;
Sen düştüğün gün dünyâya adım adım
Bana geldin de mâmur ettin bünyâdım.
Var mıdır bilmem ki cennette dahi eşin,
Bulunmaz bir eşi daha sen gibi meh-veşin.
Yaprak düşer, ışık solarsa ömrümde bir gün,
Biterse zamansızca fânideki sürgün,
O demde adını yâd ederek der-i hakîkatte,
Söylerim çektiğim çileyi şeb-i firkatte.
İhtiyâç olursa necâtım için bir vekîle,
İnan ki hasretin olur berâtıma vesîle.
Senden ayrı; bedenim sayrı, dostlarım gayrıdır;
Senden ayrı, çektiğim çile ruhumun hayrıdır.

Gel, gel benim sebeb-i hayâtım!
Gel, gel benim imânıma âyâtım.
Seni bana getiren nesne tesadüf olamaz,
Tesadüfle bir yürek bu kadar dolamaz!
Varlık seninle anlam bulur,
Anlam seninle ilhâm olur;
Gözüm seninle açılır, kapanır;
Cümle varlığım huzurunda secdeye kapanır.
Sen delâletsin benim için yaratıcıya,
Sen hem dert hem dermânsın içimdeki acıya.
Bilmiş yaradan kendi güzelliğini,
Sende fark etmiş yaratabildiğini;
Bana bir çift göz, kalıba sığmaz söz vermiş;
Secde-gâhım sen olunca hislerim göğe ermiş.
Bir durgun okyanus varmış her yanı çepeçevre saran,
Kalbimin ücra köşelerinden sonsuza uzanan,
Her zerresi aşka gelmiş, boğmuş sükûneti;
Kaynatmış cümle mahlûkatı onun harâreti.
Birkaç damlası gözyaşım olmuş, kalanı kanımı kaynatmış,
İki dirhem bir aklı oynatmış da oynatmış...
O günden beridir ayakların yere basmadığı bir âlemde,
Olmayan nefeslerin alınıp verildiği her demde,
Yeryüzünde, mehtapta, denizde, her cânipte hem de
Bir elime güneşi bir elime ayı vermeyi vaad ederler de
Değişmem firkat gecesi çektiğim derde.
Elem olsun, keder olsun, hüzün olsun, melâl olsun;
Sen sök kalbimi, şerha şerha et cismimi helâl olsun.
Sebil değil mi cismim senin yolunda,
Şehit olmaz mı ak pak ruhum senin kolunda?
Kan kokusu değil mi gülden, nâle değil mi bülbülden?
Azâd olsam tegâfülden, inler miyim bâr-ı tahammülden.
Ah! Ah ki kalbim yosun tutmuş duvarlara yaslanır,
Döktükçe kahrımı, taşlar benim kadar yaslanır.
Sorsan şimdiden sonra aşık değilim sözde,
Aşkın ta kendisi oldum hem cisimde hem özde!
Rabbim seni getirmiş olmalı bana ki gönül uslansın,
Kızgın çölde akmayan iki çeşmem ıslansın.
Sen hem dersim, hem kitabım, hem kalemim, hem sayfam, hem uykusuz gecemsin;
Çok mudur tavaf etsem seni; sen hem Kâbe’m, hem Merve’m, Hem Safâ’m, hem bâğ-ı İremsin
Kocaeli’m, Derince’m, umudum, Ankara’m, sevâbım, günâhım;
Sensiz hakîr ve fakîr, âciz ve mecâlsiz, dermânsız ve îzânsız, bî-gâh u gümrâhım.

Seviyorum varlığımın en küçük parçasına değin;
Seviyorum, duyacak kadar kanat seslerini bir kelebeğin.
Akşamüzerlerine çöken hüznü tadıyorum,
Varlığımı da yokluğumu da aşkım adıyorum.
Seni bana çok görmez ya hazret-i Yezdân,
Akıp geçmez ya seneler gibi aşkımız da aramızdan?
Bilsem dönemeyeceksin, bilsem ki olmayacak bir başka vaad-i mülâkat
Olur mu bu canıma bilmem daha elîm bir felâket!
Yâ Rabbi mebâd! Yok başka bir arzum!
Yâ Rabbi mebâd! Onsuz kalr mı tadım tuzum!
Açar mı acaba çiçekler eskisi gibi,
Kan tortusu tutmaz mı denizlerin dibi.
Gözlerim dalar mı ufka, eser mi rüzgâr arsız arsız,
Kalmaz mı fikrim ölmekle sevmemek arasında kararsız?
Yaşanır mı ucu vuslat olmayan bir emelsiz?
Dünya yine dünya olur mu çatısız temelsiz?
Felek yine döner mi aşıkların başına belâ örmek üzere?
Tüm hıncını yıktıktan sonra çâresiz Özer’e?
Sevmek üzere bakmayan gözler kör olsun,
Sevgi dolmayan kalplere çakıl taşı dolsun.
Canım, kanım, ruhum, aşkım, öbür dünyâm, cihânım, Sultân’ım
Sevincim, umudum, intizârım, melâlim, hayâlim, gerçeğim, hüsrânım, isyânım!

Özer Şenödeyici
Kayıt Tarihi : 26.8.2005 12:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Özer Şenödeyici