bir mezarlıkta yaşaya bilir misin ki sen
ölüm ve ölüleri beklerken
küçük sıradan bilinçsiz dünyalarınla
hele ki bildikçe karanlık kuyunun ilk ve son hükmünü
duyarsız bir yaşantının sonucudur tüm bu akamet
mıh gibi çakılınca
son nefes her yudumun da tıkanır boğazına
bir anda korkundan türeyerek çöker vahamet
sen sahipsizliği bilebilir misin
dümdüz bir vadide şaşkın ördek gibi dönersin
medet umuşlar başlar
hayasızlığı geçirince kılıf diye vicdanına
takılıp da giderken bilinmeze kafile kafile
yersiz yurtsuz telaşlarda kalp çarpıntın da kalır nafile
zaman kara bulutları çağırıp da dururken
zebanîler çevirince hemen dört bir yanını
medetin iblisin elinde oyuncak olurken
vücut azapları kaplar tüm damarlarında ki kanını
kim ne yapabilir ki
her yönüyle çıkardan geçiyor
adaletin en daniskası
yumuşak et sunuluyor gözleri aç olanlara ki
kimin eli kimin cebindekilerin çıkmasın ortaya entrikası
rezilliğin boyu aştığı bu düzende
hep yetim ve öksüzlerdir ağlayıp da duran
İçler acısı sürünürüz de
Bir insaflı bulunmaz yakıp kurşuna dizen ellerde
keyif içindeyken her bir melun
madımak başbağlar da başbağlar da madımakta ölürde
orta da kalır zebun
cadı kazanı gibi fitnelik ortamlar da kaynıyor
ve günü güne sayıyor
sonumuz tüketilip kırılıncaya dek
meze yapılıp da durulur Müslümanlar sarhoş masaların da
haçlının ağız şapırtıları arasın da
zevk ve sefa içinde düşüncesizce geçerken zaman
bilinmeli ki her lakaytlığımız bir çok can alıyor
ve zalimin kesesini kabartıyor
şehirlerimizi de kara bulutları kaplıyor
boy boy medyada yüzsüzler caka satarken
ulaşır mı ki niyazlar bu kadar edepsiz varken
haksızca aldığı havanın bedeli bile saklı dururken
cünüp ruhlu bedenleri kokuşmuşluk sarmışken
bir fakire hiç acımazlar
üç kuruşluk bir ete milyarları bir anda da harcarlar
elde değer adına kalan ne varsa soyar durur eşkıyalar
altı da üstüde hepten karanlık
bozuk ve boş zihinlerde
kör iblisi aratırcasına
bin vurur ilgisizlikte bir ah ancak işitiyor densizler
kusarken
melun kin ve intikamını çıkarı adına ne varsa
kopmuyor hala içimizde ki son tufan
ne doğuracak bir ana kaldı ne başa geçecek bir çocuk
yerle yeksan edildi inançlar kan gövdeyi kaplarken
sürü dağılmış kırk parçaya kim kime dumduma
güneş nasıl doğsun ki
deve kuşu gibi başsız kıç açıkta duruluyor
ellerinde yezidin hançerleri
hiç görmezmiş gibi dünyada ki Müslüman kıyımını ki
Müslüman Müslüman’ı sözde din adına kurban ediyor…
(04.07.2015) AZAP…
Kadri AtmacaKayıt Tarihi : 17.7.2015 12:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!