Sözcüklerin dili
Bir Avukat stajyeri askerlik muayenesine geldi.
Hak Hukuk nedir dedim.
Bunlar soyut kavramlar anlatması zor dedi....
1-
Peki doğru nedir?
Bir resim yaptım.
Soruyorum Kim yaptı.
Sen dersen DOĞRU.
Özne yüklemin sahibi.
Yalan özne ile nesne arasındaki bağı kesti.
Hak yendi. Cümle gitti.
Dil:
Eser bir cümle idi dil tercüme etti.
2-Resmi yaptım.
Dilersem yırtarım.
Emeğim üzerinde yetkili benim.
Emek ile yetki hak oldu. Hak doğru.
Her ne kadar emek benim ise de
Benim üzerimde de emek sahipleri var değil mi.
Anne babamdan okutup eğitenlere,
bilginin gelişmesinde hizmet edenlere.
Hepsinin benim sanatımda birer emeği ve katkısı var.
Sadece ben dediğim de onların hakkı gasp ederim değil mi.
Aynen öyle de.
Bizi ve bilgimizin kaynağı olan işleri yaratanın
1- O yarattı denmesi doğruya doğrudur.
2- Emeği üzerinde yani bizle üzerinde
En büyük HAK (=CENABI HAK) sahibidir.
Melek
Hani Ademden de önce Allah'ı bilen itaat eden varlıklar.
Dil biliminde aynı kökten, kullanımda mülk, malik, melik, meleke var.
Mülk = mal, malik ile melik = sahip, meleke = özelliktir.
Mülk eşyadır, meleke özellik.
Sanatkar yapınca eserini, maliki(sahibi) de oldu.
Devretmese meliklik hakkıdır. Melik mülkünde yetkin demektir.
Bu durumda Sanatkar emeliyle emek verip eser yaptı.
Emel ve emek, eserde meleke(özellik) oldu.
Eser sanatkarı(özelliklerini) yani emelini, hayalini gösterdikçe melek kaldı.
Yani yaratılış özelliğini korudu.
Hani önceki konuda:
"Melekler kendilerinden başkaları iyi olsunlar istedikleri için Melek.
MELEK başkasının iyi olmasını isteyen" demiştim.
Bu:
Sanatkarın hayali, dilediği sanatında bütün olur.
İnsan vücudu gibi organları yaşam çabasında birleşir..
Her biri diğerinin derdiyle dertlidir.
Parmaktaki acı akılda bir derttir.
Demek hakiki öz, özellik, meleklik bütündeki sağlamlığı istemektir.
Yani MELEK başkasının iyiliğini ister.
Bu kendi varlığının sürdürmenin özü, gereği yani kendine iyiliğidir.
Kayıt Tarihi : 11.1.2014 13:53:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sembollerin doğuşu Yaşamın katmanları . Araf 10: Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz! ... Bakara 30. Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemiyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi. * . Aslını Allah bilir. Aynı olayın başlangıcındaki iki ayet Yeryüzünde yaratmak ve yerleştirmekten bahsediyor. Ademin cennetten(=bahçe) kovulması ise yeryüzünde bir bahçeyi çağrıştırıyor. . Ademle havvayı şaşırtan. İçimizden gelen sınır ve kural tanımayan vesveseler türünden bir etki mi yoksa Adem ile havvaya görünen bir varlık mı? Doğrusu Görünen varlık olduğunun açık alameti yok. Meleklerin ve şeytanın farklı katman varlığı olduğunun işaretleri var. Örneğin; Yeryüzünde Halife Yaratacağım. Aynı zamanda meleklerle farklılığı gösteriyor. Halife:sonrası, 4 halife gibi. yani Allah kendisi gibi tasarruf sahibi yaratacak. Melekler(ve şeytanda) olmayan özelliği ifade ediyor. "Melekler bir canlılara hakkında bilgi ve anlayış sahibiler ki diyorlar. Orada kan dökecek fesat çıkaracak birini mi yapacaksın dediler(bakara 34) " Bu cümlelerden diyebiliriz ki; melekler katmanında dilekler ve dileklere etkileme var. Ademin katmanında eşyayı kullanma, yönetme, değiştirme gibi etkilemeler var. Bu durumda "inme ve kovulmalar. Kendi mekanlarından bahçe ve makamlarından kovulma" gibi anlıyorum. Aslını Allah bilir. Daha önce böyle yazmışım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!