Siyah örtüyle kapatılmış, ölme hazırlanan bir gelin gibi duran
masada, konuştum onlarla.
Yanımızdan bir şair hırsız gibi geçti. Sözün uçurduğu gövdesiyle.
Şairlere baktım. Hepsi bir gölgeyi dolaştırıyor.
Bir köpeği dolaştırır gibi.
Sözcükler acımızı doldurmayacak.
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!