Akıcı ünsüz.
Akıcı olma durumu.
Akıcı olma
Özelliği, selaset.
Bir sıvının
Belli sıcaklıktaki
Akıcılığını ölçmekte
Kullanılanan alet.
Ciğerlerden gelen havanın,
Ağız boşluğundaki
Yarı kapalı
Bir engele
Çarpmasıyla oluşan
Bol sesli ünsüz
R, L,
Ğ, Y.
Düşünme, anlama ve
Kavrama gücü, us.
Akıl yaşta
Değil baştadır.
Hafıza, bellek.
Hala aklımda
O tufan yağmuru.
Öğüt, salık
Verilen yol.
Bu aklı size
Kim verdi.
Düşünce, kanı.
Şimdiki aklım olsaydı
Dükkanın yerine
Aç bir kahve!
Akıl akıldan üstündür
Bir kimsenin
Aklına gelmeyen
Bir çare,
Herhangi birinin
Aklına gelebilir.
Akıl akıl,
Gel çengele takıl
Bir sorunun
Nasıl çözümleneceğini
Düşünememe durumunda
Söylenen bir söz.
Akıl almak
Danışmak, görüş almak.
Akıl almamak
İnanılacak gibi olmamak
Akla uygun gelmemek.
Akıl almaz
İnanılacak gibi
Olmayan, inanılmaz.
Bu hikaye
Akıl almaz
Bir aptallıktan
Başka bir
Şey değildi.
Akıl danışmak
Bir konuda
Birinin görüşünü sormak.
O cinayeti
İşlemeden evvel
Gelip bize
Akıl mı danıştın?
Akıl durdurmak
Bir şey
Çok şaşırtıcı
Nitelikte olmak,
İnsanı şaşırtmak.
Akıl erdirememek
Veya ermemek
Ne olduğunu anlayamamak,
Sırrını çözememek.
Kadınların haline
Akıl ermiyor vesselam.
Akıl erdirmek
Anlamak, sırrını çözmek.
Yaşadığımız müddetçe
Bu muammaya
Akıl erdirmek
Bizim için
Pek kabil değildi.
Akıl etmek
Herhangi bir
Önlem veya
Çareyi zamanında
Düşünmek, vaktinde hatırlamak.
Yalnız bir defa
Onun çok sevdiği
Sigara böreğinden
Getirmeyi akıl ettiler.
Akıl havsala almamak
Akla mantığa sığmamak.
Artık bu kadarını
Akıl havsala alamaz.
Akıl için yol
Veya tarik birdir
İyi düşünüldüğünde
Ayrı ayrı kimselerce
Varılacak sonuç
Hep aynıdır.
Akıl işi değil
Akla uygun değil,
Doğru değil.
Akıl öğretmek
Nasıl davranacağını göstermek,
Yol göstermek,
Akıl vermek.
Molla saf bir
Ortak samimiyetle
Ona akıl öğretti.
Bir şeye
Akıl sır ermemek
Bir işin niteliğini,
Gizli yönlerini anlayamamak.
Bir kimsede
Akıl terelelli
Pek delişmen,
Kendisinden ciddi
Bir düşünce,
Davranış beklenmeyen kimse.
Akıl var,
Yakın var veya
Akıl var,
İzan var
Kafa yormaya
Gerek yok.
Akıl vermek
Bir konuda
Yol göstermek,
Akıl öğretmek.
Akıl yaşta
Değil, baştadır
Akıllı olma ile
Yaşlı olma
Arasında ilgi yoktur,
Bazı küçükler
Büyüklerden daha
Akıllı olabilir.
Akıl yormak
Hatırlamaya çalışmak,
Zihnini zorlamak.
Aklını yorma, bulamazsın.
Akıl yürütmek
Herhangi bir konuda
Fikir vermek;
Tahminde bulunmak.
Bir şey
Akılda kalmak
Akılda yer
Etmek, unutulmamak.
Akılda tutmak unutmamak.
Akıldan çıkarmak düşünmemek,
Unutmak, umudunu kesmek.
Akıldan çıkmak unutmak.
Bir şey
Akıldan çıkmak unutulmak.
Akıldan çıkmamak unutamamak.
Akıldan geçirmek
Bir şey
Yapmayı düşünmek, tasarlamak.
Akılları pazara çıkarmışlar,
Herkes yine
Kendi akılını almış
Veya akıllar
Gelin olmuş,
Herkes kendininkini beğenmiş
İnsan kendi aklını,
Başkasınınkinden üstün görür
Anlamında kullanılan
Bir söz.
Akla veya akıllara
Durgunluk vermek
Çok şaşılacak
Bir şey olmak.
Akla fenalık vermek
Çok şaşırtmak,
Çıldırtmak, zıvanadan çıkarmak.
Aman ya Tanrı,
Akla fenalık
Verecek hadiseler
Bundan sonra başladı.
Akla gelmeyen
Başa gelir
İnsan ummadığı,
Düşünmediği şeylerle
Daima karşılaşabilir.
Akla gelmez
Hatırlanamaz, düşünülemez.
Akla hayale
Gelmez inanılmaz.
Akla sığar gibi
Aklın kabul
Edebileciği biçimde, makul.
Söyledikleriniz akla sığar
Gibi değil.
Akla sığmak
Aklın benimseyebileceği
Ölçülerde olmak.
Ismarlama bir hükümdar
Soyu bulmak ve yaratmak
Pek akla sığacak
Bir yol görünmüyordu.
Akla sığmamak
Aklın benimseyebileceği
Gibi olmamak.
Birini bir şeyi
Aklı almamak
Anlayamamak, kavrayamamak;
Bir şeyin
Olabileceğine inanmamak;
Uygun bulmamak.
Çocuğun bu
Geç saatte
Evden izinsiz
Çıkıp gitmesini
Aklım almıyor.
Aklı başa
Yaş getirir
Deneyim, yıllar içerisinde
Elde edilir.
Aklı başına gelmek
Davranışlarının yanlışlığını sezerek
Doğru yolu bulmak.
O zaman
Her şey düzelir,
Erkeğin de aklı
Başına gelir.
Ayılmak, kendine gelmek.
Bir hastalık
Hali olduğu
Anlaşılan bu ilk
Sersemlikten sonra
Yavaş yavaş
Aklı başına gelmektedir.
Aklı başından
Bir karış yukarı
Veya yukarıda
Düşünmeden aklına
Geleni yapan.
Aklı başından gitmek
Çok sevinçten
Veya çok korkudan
Ne yapacağını şaşırmak.
Bu esnada
Küçüklerimden ikisinin
Eksik olduğunu
Fark etmeyeyim mi?
Aklım başımdan gitti.
Aklı başka
Yerde olmak
Başka şeyler düşünmek.
Affet Kamuran,
Aklım başka yerdeydi.
Aklı bir
Yerde olmak
Düşünülmesi gerekenden
Başka bir
Şey düşünmek.
Aklı hep
Evde, Gülsüm'deydi.
Aklı bokuna karışmak
Kaba korkudan şaşırıp
Ne yapacağını bilmemek.
Aklı çıkmak
Titizlikle üzerinde durmak,
Çok korku geçirmek,
Çok korkmak.
Çocuklar evde
Yalnız diye
Aklı çıkıyor.
Para harcayacak diye
Aklı çıkıyor.
Aklı dağılmak
Düşünceyi belli
Bir konu,
Sorun üzerinde toplayamamak.
Aklı durmak
Düşünemez bir
Duruma gelmek, şaşırmak.
Aklı ermek anlayabilmek.
Kuştur, aklı ermez;
Ne söylerse
Onu tekrar eder.
Akılca olgunlaşmak.
Aklı her
Şeye eriyor,
Eli her
İşe yatıyor.
Aklı fikri
Bir şeyde olmak
Düşüncesini bir
Konuda yoğunlaştırmak.
Aklı fikri
Bostanda olduğu için
Bunlardan nasıl
Ayrılacağını tekrarlıyordu.
Aklı gitmek
Şaşırmak, korkmak;
Çok beğenmek, bayılmak.
Aklı kalmak
Beğenilen bir şeyi
Düşünmekten kendini alamamak.
Aklı karışmak
Ne yapacağını bilememek,
Şaşırmak, bocalamak.
Aklı kesmek
Bir şeyin
Olabileceğine inanmak.
Bu işin içinden
Yalnız çıkamayacağımı
Aklım kesti.
Aklı kesmemek
Sonucu tahmin edememek,
İlerisini görememek.
Aklı sonradan gelmek
Verdiği kararın
Yanlış olduğunu
Anlayıp vazgeçmek.
Aklı takılmak
Zihni bir
Şeyle uğraşmak.
Şemsi'nin aklı
Bu saate takıldı.
Aklı yatmak
Anlamaya başlamak,
Olacağına inanmak,
Tatmin olmak.
Gör gözlerinle de
Aklın yatarsa
Anlatıver millete.
Aklı zıvanadan çıkmak
Delirmek, aklını oynatmak.
Aklıma gelen
Başıma geldi
Olmasından korktuğum
Şey oldu.
Aklımda! Lades
Oyununa katılanlardan
Biri ötekine
Bir şey verirken
Karşıdakinin 'unutmadım'
Anlamında söylediği söz.
Aklına bir şey
Gelmek şüphelenmek.
Beni kitap
Odanızdan çıkarıp
Yatak odanıza,
Mesela bir
Möble antika
Göstermek için götürürseniz,
Kimin aklına
Bir şey gelir.
Aklına düşmek hatırlamak.
Kırmızı gül
Goncasına kavuştu
Sılada sevdiğim
Aklıma düştü.
Kafasında bir
Düşünce doğmak.
Aklına esmek
Daha önce düşünmemiş
Olduğu şeyi
Birden yapmaya
Kara vermek.
Merak edecek
Bir şey yok,
Aklına esmiş,
Gelmiş olacak.
Aklına geleni söylemek
Rastgele konuşmak.
Aklına geleni yapmak
Her istediğini
Düşünmeden yapmak istemek.
Aklına gelmek
Hatırlamak, anımsamak;
Bir şeyi
Yapmayı düşünmek, tasarlamak.
Aklına getirmek hatırlatmak.
Yemekten önce
Şekeri çocuğun
Aklına getirme. Düşünmek.
İşin nereye varacağını
Aklına getirmez.
Bir şeyi
Aklına koymak
Bir şey yapmaya
Kesin olarak
Karar vermek.
Seni bu
Kerim Bey'le evlendirmeyi
İyice aklına koymuş.
Çok istemek.
Bir düşünsün,
Meslekte kalmayı
Aklına koyuyorsa gecikmesin,
Vardiyaya buyursun.
Biri başkasının
Aklına koymak
Bir kimse birine,
Bir şey
Telkin etmek.
Aklına sığdırmak
Bir şeyin
Olabileceğine inanmak,
Aklı almak.
Aklına sığmamak
Anlayamamak, kavrayamamak;
Olabileceğine inanmamak.
Aklına şaşayım
Veya şaşarım
Adı geçen kimsenin
Akılsızca bir
Davranışta bulunduğunu
Anlatan bir söz.
Sana güvenenin
Aklına şaşayım.
Aklına takmak
Sürekli olarak
Bir şeyi düşünmek,
Bir düşünceye
Saplanıp kalmak.
Aklına turp sıkayım
Bir kimsenin
Söylediği veya
Yaptığı beğenilmediği durumda
Söylenen bir söz.
Bu soğukta
Vapurun burasında oturmayı
Akıl edenin
Aklına turp sıkayım.
Aklına tükürmek
Birinin düşüncesini
Beğenmemek, kınamak.
Aklına uymak
Birinin uygun olmayan
Görüşüne göre
İş yapmak, davranmak.
Sorma dedi,
Çocuk aklına uyduk.
Aklına yatmak
Doğru olduğunu
Kabul etmek.
Aklına yelken etmek
Düşüncesizce davranmak
Veya aklına
Geleni hemen yapmak.
Aklında kalmak
Unutmamak; hatırlamak.
Aklımda kaldığına göre,
Raşit çocukla aramızda
Ancak iki
Üç aylık
Bir fark var.
Aklında olsun! Unutma!
Bir şeyi
Aklında tutmak
Öğrenmek, bellemek; unutmamak.
Aklından çıkarmamak
Devamlı hatırlamak,
Hiç unutmamak.
O senin yengen,
Amcanın karısı,
Bunu sakın
Aklından çıkarma.
Aklından çıkmak unutmak.
Aklından geçirmek
Bir şey
Yapmayı düşünmek, tasarlamak.
Aklından geçirdiği
Gerçekmiş gibi telaşlanmıştı.
Aklından geçmek düşünmek.
Aklından zoru olmak
Arada bir
Durum ve şartların
Gerektirdiği gibi davranmamak.
Aklını başına almak
Veya toplamak
Veya devşirmek
Akılsızca davranışlarda
Bulunmaktan kendini kurtarmak.
Burası Ankara değil,
Aklını başına al,
Uslu otur.
Bir şey birinin
Aklını başından almak
Bir şey birini
Düşünemeyecek bir
Duruma getirmek,
Çok şaşırtmak.
Beyim böyle
Latife olur mu?
Aklımızı başımızdan aldınız,
Diye isyan etti.
Aklını başka
Yere vermek
Konuşulan konudan
Başka bir şey
Düşünür olmak.
Aklını bir
Şeyle bozmak
Bir şey
Üzerine düşerek
Hep onunla
Uğraşıp durmak.
Bir şey birinin
Aklını çalmak
İlgisini aşırı
Derecede çekmek.
Birinin aklını çelmek
Niyetinden, kararından caydırmak.
Böyle olursa
Zamanla kızının
Aklını çelmek kolaylaşırdı.
Ayartmak, baştan çıkarmak.
Hasan gelip
Reha Bey'in,
Beni filan gazinoda
Beklediğini söyleyerek
Aklımı çeliyordu.
Aklını kaçırmak
Delirmek; gereksiz,
Yersiz iş yapmak.
Birinin aklını karıştırmak
Birini ne yapacağını
Bilemez duruma getirmek,
Şaşırtmak, bocalatmak.
Aklını oynatmak çıldırmak.
Tanrı Tanrı,
Bu adam gittikçe
Aklını oynatıyor.
Akıl dışı
İşler yapmak.
Aklını peynir
Ekmekle yemek
Şaşkınca ve akılsızca
İşler yapmak.
Aklını şaşırmak
Yerinde olmayan
Bir iş yapmak,
Yersiz düşünmek.
Bu kadar
Genç bir kızla
Evlenmek için
Şakir amca
Aklını şaşırdı herhalde.
Aklını takmak
Aklına takmak.
Aklının bir
Köşesine yazmak
İleride hatırlamak üzere
Hafızaya almak.
Aklının köşesinden geçmemek
Hiçbir zaman düşünmemek.
Rahmetliyi suçlamak
Aklımın köşesinden geçmez.
Aklının terazisi bozulmak
Akıllıca olmayan
Davranışlarda bulunacak
Bir duruma düşmek.
Aklınla bin yaşa
Akla yakın görülmeyen
Bir düşünce
İleri sürene
Söylenen bir söz.
Kayıt Tarihi : 12.8.2010 13:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsa Yazıcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/12/soz-yazi-ve-anlatimin.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!