Görüyorum...
Ama seçemiyorum hala...
Öyle uzak ki yolun en sonunda bekleyen beni...
Kırmızı gelinciklerle dolu patika yollardan geçiyorum,ince ırmakların türküler söylediği..
İleride genişliyor su,kocaman oluyor hanesi,,,
Yitip giden zamanın şerefine bir bardak su içmek niyetine çarpmalıyım diyorum yüzüme,bir avuç yaşamı!
Ellerimi sokarken suya,görüyorum aksimi...
Ve fısıldıyorum sadece,yerin kulağı vardır endişesiyle,,,
'İnsan kendine bile yabancı olabiliyormuş' işte bazen! ..
Tüm umudunu tüketmiş,
Ferini oraya buraya saçmış bir çift göz karşımdaki!
Hani eskiden çakmak çakmak parlayan,
En içerisinde herkesin göremeyeceği yeşil kır çiçekleri saklayan..
Işıklar sönmüş,
Çiçekler solmuş...
Şimdi tamda burda tıkanmamalı yolum,
Bir kez daha yıkılmak için çıkmadım çünkü bu sefer diyorum.....Ve......
Kırmızı gelincikler eşliğinde adımlar atmaya devam ediyorum.
Her adım bir vurgun sanki!
Bir adıma kaç iç hesaplaşma sığar....
Anladım ki;
Bir ömrü tüketense hesabı yapan,
Kendine ne yaptığını,yaparken yaşadığından daha çok acıyarak canı öğrensin diye,
Hak ettiğince!
Atarken adımlarımı,öfkemi de içimden ata ata,
Aslında bunca zamandır tanıdığımı sandığım -ben- konuşmaya başladı neden sonra!
Hiç böyle duymamıştım kendi sesimi,
Hiç böyle yakından,hiç böyle kendim gibi...
Sanki başka yerlerde başka birisi konuşuyor ve onu dinliyordum bende,başımı eğip de önüme!
Ne hakkın vardı,beni benden etmeye diye haykırdı,,,
-Mutlu olmak için nedenler bulmak adına düşünmeme bile gerek yokken,bildiğim tüm ezberleri neden sildin-!
-Neden tek bir damla gözyaşına bile değmeyecek kadar basit kimlikler için,beni yok saydın-!
Sustu...
Anladım...
Kendimden bildim,beni...
Görüyorum...
Ama seçemiyorum hala...
Yinede şimdi biraz daha yakın sanki, yolun en sonunda bekleyen beni...
Geçiyor zaman..
Hava gibi kararıyor benim içimde...
İşimiz var diye söyleniyorum,haydi kolaysa bul bakalım şimdi yolunu!
Yoldan geçtim de,ya içimdeki karanlıkta yine bulamazsam kendimdeki beni...
İyi şeyler düşünmeliyim!
İyi şeyler düşünmeliyim!
Tüm eşit olmayan yaşananlara rağmen -gelecek güzel günleri,güneşli günleri- canlandırıyorum hayal sahnemde...
Benim diyen oyunculara taş çıkaracak kadar iyi hazırlanmış tüm figüranlarım rollerine ki,
Gözlerime yerleşen o ufacık,o incecik umut pırıltısı,belki ince,belki çok zayıf ama bir ışık tutuyor işte içimdeki karanlığa!
Öyleyse;
'Devam etmelisin yoluna,,,
Adım adım işte
Yaklaşıyorsun bana,
Sendeki bana! '
Sahip olunanı ve aslında kaybedilince bir daha asla geri gelmeyecek olanı,üç beş kuruşluk somutluklarla ziyan etmektense,
Bir zamanlar tüm kapılarımı zincirlere vurup da içeri girmelerine asla izin vermediğim umut kırıntılarını,pembe hayalleri,mavi dilekleri,,,
Hepsini ama hepsini kabul ediyorum ömür haneme!
Geç mi kaldım..
Beklettim onları bu kadar diye hepsini birden mi yitirdim..
Onları aslında ben mi yok ettim..
Herhangi birini seçip de cevap vermeyecek dilim..
Çünkü,,,
Eskisinden bile çok -ben olacağım- bu sefer!
Silinen ezberler üzerine çalışılmalı şimdi çokça..
Yenileri eklenmeli onlara bir de,gelecek tüm mutluluklarda arkadaş olsun yanlarına diye!
Gözlerden akan yaşlar geri gelmez belki ama,
Akacak olursa bile işte yine,her damla solan çiçekleri besleyecek artık gönül gözüyle!
Sonra...
Sorası pamuk ipliği gibi gelecek işte!
Her şey güzel olacak,
Her şey!
Çünkü;
Söz
Verdim
Ben
Bana! ! !
Kayıt Tarihi : 19.6.2009 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ve gelecek ne olursa olsun umutla bakmaya calismak ve yasadiklarimiz acilari bir egitim olarak kabul etmek. Güzel bir anlatimdi. Kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (1)