Söz Reçetesi Şiiri - Önder Karaçay

Doktor yoktu kendime söz dozu ile reçete yazarak hasta olmadan iyi kaldım.

Dediler ki yarım yüz yıl böyle bir sırra nasıl dayandın. Böyle bir dünyada bu sırrı belli etmeden nasıl yaşadın?
Bu savaşı tek başına nasıl verdin dedikler?

Yaşamda görevim buydu dedim.
Söz gücü ile mana şifacısı sırrım olduğunu nereden bilsinler!

Kendimi söz doz ayarı ile yazarak iyileştirdim.

Gece gündüz yazıyor o kesin kafayı yemiş dediler.

Düzenin kafası kafasızlar böyledir.
Böyle bir kafasız gurubun hakkında böyle bir kafa ancak gelebilirdi dedim.

Nasıl yani dediler?
Psikolojik bir rahatsızlık yok mu sende dediler.

Yok dedim.

İsteseniz piyasa doktorlarına gidelim onları da hasta ederim dedim.
Eşimle birlikte gittik.
Doktora yarım yüzyıl oldu hiç uyumadan bu günlere geldim bunu tedavi edebilir misiniz?
Bu arada kitabımı da hediye ettim.
Bu nedir dedi?

Anadolu gemisi bende kaptanı dedim.
Ben sizi tedavi edemem dedi.

İsteseniz eşim gelsin onun yardımı ile teşhisi birlikte koyun ki hasta edenleri tedavi etmediğiniz ortaya çıksın dedim.
Hasta edenleri nasıl tedavi ederim dedi.
Sorun bu olduğu için size geldim hatta bu sorunu bu kitap çözdü dedim.
Olmaz öyle şey dedi.
Piyasa doktoru yetki diploması ağzı böyle konuşmak zorunda.
Ya da ilaç sanayii doktoru!
Toplum ruh sağlığı sistemine kaydımı yaptırdım.

İnsanları delirten bu vahşi piyasa sistemi kapitalizmi yıkıyordum susuz denizde.

Delirmeden yıkım veya yıkama yapmak mümkün değildi.

Piyasa ve hizmetçisi hastalıkları ve hasta edenleri ikna etmek çok zordu.

Toplumun ruh sağlığını bozduğunu bilenler bununla mücadele ediyoruz rolünü de oynamayı ihmal etmiyorlardı.

Küf grubunun (üniversite yıllarımda) yaşam tiyatrosu yazarı olarak bunu tiye aldığımı eşim dahil kimse anlamıyordu.

Bir gün uzun yıllar sonra aile doktoru performansı düşük çıkmasın diye gittim.

Yıllardır siz hasta olmadan nasıl yaşıyorsunuz demez mi?

Karar verin dedim?

Psikiyatri doktoru sizin gibi düşünmüyor dedim.

Bakın derim bana teşhis koymuş yalnız o teşhis beni ilgilendirmediği halde hasta sayısı performansı gereği zorla üye yazıldım dedim.

Çok saçma gidin çıkın dedi buradan siz çok sağlıklı bir insansınız dedi.

Aynı sistemin içinde iki doktor.

Hemen gittim Toplum Ruh sağlığı bölümüne!

Buradan çıkmak istiyorum dedim.

Hiçbir etkinliğe katılmadınız dediler.

Hasta olmamak için dedim.

Doktor değişti dedi.

O zaman bu iş bitti dedim.

Yeni doktora yaşananları anlattım böyle saçma bir şey olur mu dedi.

Sizi bu sistemden hemen çıkardım dedi.

Teşekkürler dedim sonunda iki doktor onayı ile hasta olmadığımı bu dayatma sömürü düzeni sistemine kabul ettirdim.

Beni Türk doktorlarına emanet edin diyemedim çünkü neredeyse hiç yoktu.

Aile doktoru ve yeni psikiyatri uzmanı biraz yakın duruyorlardı.

Bu sahne gerçek yaşamdan yaşam tiyatrosu sahnesine yaşam tiyatrosu yazarı tarafından bizzat oyun oynar gibi yaşatılarak yazılmıştır.

Hepsi yaşandığı gibi sistemde kayıtlıdır.

Maddi dünyanın tiyatrosu bunu sahneye koyabiliyor ise koysun.

Levent Kırca ve Ferhan Şensoy yok yerine sistem izin vermedi ya da benim haberim yok.

Mandıra filozofuna haber verin aykırı filozofa karşı değil ise oynayabilir.

Yaşam Tiyatrosu Yazarı

Önder Karaçay