Söz, asıl anlamını anlatamadı. Yitirdi, içindeki tüm anlamları. Mimikleri kalmadı her şeyden önce.
“Mavisini yitirmiş yaşamak” kadar anlamsız şimdi söz.
Bilgece sözler çekildi hayatımızdan, hayattan bu hazin kopuşla birlikte, veda kaldı söze artık…
Söz yokken, ses yükseliyor insanlardan;
Vakitler, saatlerle anlaşılıyor, Yıldızlara bakıp geceyi selamlamak da yok. Beyaz bulutların gerisinde duran mavi, berrak bir gök gibi, saf sözler yok artık.
Aşk da yok, söz olmayınca. Sonsuzluğu arzulamak ama imkansız olduğunu bilmek; bilmek ama yine de sevmek. Yok dostum! Söz olmayınca, aşkı da harcarlar.
Her şey, söz harcanınca karalanıyor sanki. 'Her yanımızı bin türlü merakla dalayan' aşk bile kurban ediliyor söz olmayınca.
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Devamını Oku
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.