Söz anlamaz ormancı çekmiş kafayı

yemeği üstüne dökme güzel ye
yoksa işitiriz garsondan azar
toplar idik senle taze bezelye
değmez ise nazar önümüz pazar

sevgilim kırlarda çiçekler tozar
sen ateşe harı ver azar azar
beraber izlerdik biz gönül yazar
değmez ise nazar önümüz pazar

pikniğe çıkalım gün doğar doğmaz
süt veren ineği hangi kız sağmaz
çadırda kurarsak yağmurda yağmaz
değmez ise nazar önümüz pazar

çadırın üstüne şap deyü damlar
şeffaf naylon olur bulunmaz camlar
seyrederdik meşe çamlı ormanlar
değmez ise nazar önümüz pazar

sevgilim ormanlar çamla kaplıdır
sana olan aşkım büyük çaplıdır
bende bir çakı var sedef saplıdır
değmez ise nazar önümüz pazar

çakımın şu ucu bir hayli sivri
madenin menşei sivasın divriği
kazırdım ben senin ismini yavru
değmez ise nazar önümüz pazar

aşkınla yapardım dala eziyet
seni sevmek gülüm azmı meziyet
sonra ne gösterir durum vaziyet
değmez ise nazar önümüz pazar

ağaçlar taşırdı tarihin izi
yeterki görmesin ormancı bizi
ya şehit olurdum yahutta gazi
değmez ise nazar önümüz pazar