Söz Altınsa, Sükut Zulüm Olmaz mı?

Söz Altınsa, Sükût Zulüm Olmaz mı?

Söz gümüşken, sükût altın olursa
Söz altınsa, sükût zulüm olmaz mı?
Femden çıkan, derde hep em olursa
Bu ahvalden, Mevla memnun olmaz mı?

Hak olanı, dile dökmek farz iken
Tebliğ işi, Muhammedi tarz iken
Böyle yapmak, aç ruhlara arz iken
Bu durumda, susmak vahim olmaz mı?

Haksızlıkla dolar iken her taraf
Etmek şartken şu halleri bertaraf
Kalınırken onca bed’e bi-taraf
Çare sözse, susmak zulüm olmaz mı?

“Haksızlığı düzelt!” Derken peygamber
Bazıları, “feryatları duyman!” der.
Zalimlerden şekvacıyken gök ve yer
Zulme karşı, sükût vahim olmaz mı?

Yerli yersiz laflar etmek hoş değil
Lafazanlık, derde derman iş değil
Hak olana, etmiyorsa halk meyil
Bu durumda, susmak vahim olmaz mı?

Allah derken, “Mani olun münkere!”
Ayet bunu, söylüyorsa bin kere
Rastlayınca sen manevi bir köre
Tebliğ farzken, sükût vahim olmaz mı?

Ekser halklar, istiyorken güzellik
Ve dindeyken, bu manada özellik
Elzem iken, din-i Hakta tüzellik
Hizmet şartken, susmak vahim olmaz mı?

Nas ararken, İslam’daki hoşluğu
Kem fikirler, doldururken boşluğu
Ve Rab derken, “tard eyleyin loşluğu!”
Emir buyken, susmak vahim olmaz mı?

Söz bakırsa, susmak elbet vecibe!
Söz elmassa, sus denemez Necibe!
Halk muhtaçken, onca farza vacibe
El koyunda, susmak zulüm olmaz mı?

Cihat ŞAHİN
01.05.2022-İZMİR