Herşey o kadar güzeldi ki sanki bir rüya. Gerçek olmayacak kadar masumdu. Ama zaten gerçekte değildi. Hissetmiştim aslında. Çünkü bana mutluluğu zindan eden bir hayat sundun. Çok mutluydum sanki bana rüyaları yaşatıyormuş gibiydin. İlk defa hayatım, rüyalarımdan daha güzeldi. Gerçekte uyumayı çok sevip, asla uyanmayan ben, günde 2-3 saat uyuyordum. Seninle vakit geçirmek bana mutluluk veriyordu. Hatta sabahları kalktığımda kendimi sorguluyordum gerçek mi bu diye. O sabah ta yine mutlu uyanıp kendimi sorguladığım sonra mutlu olduğumu anlayıp güne devam ettiğim bir gündü. Ta ki 2 saat sonra herşeyin bir yalandan ibaret olduğunu öğrendiğimdeki içimdeki boşluk hissinden sonra. Meğer ben birlikte olduğumuz zamanlarda seni hayatımın merkezine almışım. Gün geçtikçe hissizleşiyor, beni başkasını unutmak için kullandığını öğreniyordum. Bir sabah herşeyi unutmuşcasına mutlu kalkmıştım. Daha doğrusu kendimi gerçekten mutlu olduğuma inandırmaya çalışıyordum. O gün yanıma gelip gözlerimin içine bakarak "noldu güzelim anlat bana" dedin . Eğer bu söylediğin cümleyi 1 hafta önce söyleseydin kabus gördüm derdim. Ama şuan kabusum sensin. Utanmadan gözlerimin içine bakıp, afilli kelimeler söylediğinde ben seni affetmiş olmuyordum. Bana mutluluğu zindan ettiğin bugünlerim hergün gittikçe kötüleşiyor hatta bu kabusa daha fazla dayanamayıp kendimi bu duruma alıştırmaya çalışıyordum. Nedense kötü şeyler daha hızlı unutuluyor. Ama ben seni unutmak istemiyordum. Hatta sana nefretimle beraber hâlâ aşk duygularımı da besliyordum. Ama sanırım unutuyordum, kendimi güçlü kılmaya ihtiyacım vardı. Ve bunu da seni unutmaya çalışarak denedim. Eski günlerimizi özlüyordum. Seni unutmak benim için azabtan başka birşey değildi. Nefes alamıyordum. Sanki göğüs kafesim kalbimi sıkıştırıyordu. Ben sen yokken senin yalnızlığına sarılarak, yeniden doğan küçük bir Anka kuşu..
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta