Söz Şiiri - Hayrullah Gülsün

Hayrullah Gülsün
182

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Söz

Kimi insan ardından iz, kimisi is bırakır bu fani dünyada.

Dağın zirvesinden hayata bakan ile dağın eteğinden bakan arasında
bir dağ kadar fark vardır.

Sınırsız üretim ve tüketime dayanan haz medeniyetinin insanlığı ve insanı tüketmemesini düşünmek kafayı kuma sokmaktır.

Sevdamız Allah iken ölülerimizi dahi seviyorduk. Sevdamız dünya olunca dirilerimizden nefret eder olduk.

Yanlış yapan sözde Müslüman'a bakıp da İslam'ın karanlık bir yol olduğunu söylemek, insanın gölgesine bakıp da insanı tasvir etmeye benzer.

En güzel nasihat davranışlarınla insanlara örnek olman.

Hayata tek yönlü bakan kişi, kırmızı ışığı sürekli yanan trafik lambasına benzer.

Bir işte acemi olan kişiden usta iş beklemek, emekleyen bebekten koşmasını beklemeye benzer.

Alim yaldızlı kitap dahi olsa cahil kendi bildiğini okur.

Dünya’da cennet ve kardeşlik oyunu oynanmalıyken dünyayı satranç oyununa,kurtlar sofrasına çevirene yazıklar olsun

Kimi insan, yürüdüğü yolun tamamen doğru ve düz olduğunu düşünür oysaki ‘eksi’ de doğru ve düz bir işarettir.

Gönüllerde Allah aşkı varsa toprak, vatan olur;
Gönüller Allah aşkından yoksun ise vatan, toprak olur.

Bir yerde inançlı gönüller çarpıyorsa toprak, vatan olur.
İnançsız gönüller çarpıyorsa vatan, toprak olur.

Yaşanmışlığı olmayan sözün; gönüllerde hiçbir değeri yoktur.

Kimi insan, hataları düzelten değil; tüm emeği silen silgiye benzer.

Karanlık gecelerimizi aydınlatacak Ay olamayanlar, gündüz vakti Güneş tutulmasına neden olmaktasınız.Bir zahmet çekilir misiniz dünyamızdan.

Yüzünde çiçekler açıp da dili, insanın yüreğini eşek arısı gibi sokanlardan korkulur.

Gülmek istersen aynaya, ağlamak istersen haline bakman yeterlidir.

Bitkiyi su insanı gözyaşı olgunlaştırır.

Dünyada hiçbir dikili ağacı olmayanın, gölgesinde yaşadığı ve meyvesini yediği ağaçları beğenmeme ya da eleştirme hakkı yoktur.

Küçücük bir sivrisinek koskoca Nemrut’u devirebildiyse ufacık bir çaba dünyanın kaderini değiştirebilir.

İhtiyaçlarımızın farklılığı, değer yargılarımızı belirler.
Emzik, yetişkinler için hiçbir şey ifade etmezken bebekler için çok şey ifade eder.

Gençler yanlış yolda yürüyor diye şikayet eden zat, doğru yoldan yürüdün de arkandan yürümeyen mi oldu.

İçten verilen bir selam kasvet bulutlarını dağıtan güneş gibidir.

Değerli ve kaliteli olmak sayının çokluğunda olsaydı, Dünya’mızı aydınlatan birden fazla Güneş olurdu.

Ne parfüm yoksulluğun kokusunu giderebilir ne de makyaj resmini değiştirebilir.

Empati kuramayan insanın sempatikliği olamaz.

Beyazı siyah, siyahı beyaz gören; gösteren kişi ya akıl körü ya da nankördür.

Susmak anlayabilen için destan kadar uzun, okyanus kadar derin manalıdır.

Akıllı insan ne yaptığını bilir. Akılsız insan her şeyi bilir.

Kartallar asilliğinden kimi insan kibrinden yükseklerden uçar. Kartala onurun yüceliği, kibirliye dibi düşer

Yalan, masal gibidir insanlığı öldürür. Doğruluk oksijen gibidir insanlığı yaşatır.

Sensiz hiçbir şey söyleyemediğim ve anlatamadığım yüreğimin alfabesi gibisin.

Bazen zamana Fatiha okuyasım geliyor. Zaman ölmüş gibi hiç geçmiyor.

Dünyada okumayı ve yazmayı bilen çok varlık ama dünyayı, hayatı ve insanlığı okuyabilen çok az INSAN var.

Hiçkimsenin dilinden aşk kelimesi eksik olmuyor. O zaman insanlar arasındaki bu kin, nefret, düşmanlık ve savaş nedendir.Acaba hangimiz doğruyu söylüyoruz.

Ölmedim,bulut olup yükseldim göğe;
Yağmur olup yağacağım binlerce kere

Kafada akıl; kalpte merhamet ve vicdan olmadıktan sonra akılsız ve ruhsuz yıllar değişse de ne olacak ki?

İnsanların düşüncesizliği,merhametsizliği ve vicdansızlığı değişmedikçe değişen sadece yoksulluğun, ölümlerin; merhametsizliğin ve vicdansızlığın artması olur.

Kimisi yıkıntıdan eser yaratır kimisi eseri yıkıntıya çevirir.

İnsanoğlu aynaya her baktığında aynada fiziksel görünüşünün yanında ruhunu, vicdanını ve kişiliğini de görebilseydi dünya cennete dönerdi.

İnsanlar kabuklu yemişlere benzer.Dışına bakınca herkesin görünüşü aynı; ama içine bakınca kiminin içi dolu kiminin içi boştur.

Karşımızdaki insana koltuğunun yüksekliğine,cüzdanının şişikliğine göre selam veriyorsak verdiğimiz selam Allah için değil; dünyalık içindir.

Arkadaşlık, köprünün iki ayağı gibidir.Ne tek ayakla ‘köprü’ ne sadece bir arkadaşın gayretiyle ‘arkadaşlık’’ ayakta kalabilir.

Fakir birini gördüğümüzde:'' Allah'ım bu fakire yardım et.'' demek:Allah'ın bize verdiği görevi, Allah'a iade etmek demektir.

FUTBOL MODERN SÖMÜRÜ ARACIDIR
Milyon dolarlar kazanan futbolculardan oluşan takımların kazanıp ya da kaybetmeleri; asgari ücret kazananların, fakirlerin kaderini etkilemiyorsa futbol ve futbolcular için verilen mücadele, yapılan kavga boşunadır.


Seven insan volkanik dağa benzer. Volkanik dağ içindeki kızgın lavları dışarıya atmakla küçülmez aksine hacim olarak büyür.Seven insan da sevdikçe değerinden bir şeyler kaybetmez aksine değerine, değer katar.

Kimi insan sönmüş volkanik dağ bibidir. Dışarıdan belli etmese de içi sevdadan fokur fokur kaynamaktadır.

Bilgili olup da bilgisini kullanamayan; bilgi yüklü, iradesiz bilgisayara benzer. Bilgisayara bilgiyi yükleyen ve kullanan bilgisayarın kendisi değil, bir başkasıdır.

İnsanları, fikirleri,değerleri kullanmayı öğrendik ama aklımızı kullanmayı ve özgür düşünmeyi tam olarak öğrenemedik.

Telefonunun kilidini açmaya ayırdığımız zamanı gönüllerin kilidini açmaya ayırsaydık insanlık sevgiye doyardı.

Şimdiki nesil kanguru kesesindeki yavru gibi. İhtiyaçları güven içinde karşılandığı için rahatları yerinde. Büyüyüp keseden çıkıp hayata atıldığında sudan çıkmış balığa dönüyorlar.

İnsan, suyun üzerinde birkaç kez sektikten sonra suyun dibini boylayan taşa benzer.Ha üç- beş gün az ha üç-beş gün fazla yaşadıktan sonra toprağın dibini boylar.

Ölüm vipsiz kapı
Saltanat,mevki ve para ölüm karşısında değersiz ve çaresiz.

Sevdiğin insanın seni sevip sevmediğini anlayabilmek için papatyaları yolmaya, fal bakmaya gerek yok. Sevdiğin insanın gönlüne ve gözlerine bakman yeterlidir.

Aşk:Aşığın üç adım atlamayla sevgiliye varamadığı, sonu belirsiz, engelli maratondur.

Sevgi bir güne sığmayacak kadar büyük.Bir ömre sığacak kadar küçük değil; Cennete taşacak kadar dünya ötesidir.

Sevgiyi bir güne ve maddeye indirgeyen sömürünün cicili bicili yüzüdür.

Muhabbet, sözlerin çatallaşıp yüreğe batmadığı,laf salatasının olmadığı,dinlemenin onur konuğu olduğu sevgi sofrasına oturur.

Anneler, yağmur bulutuna benzer.Yağmur bulutu,yeryüzünün yaşaması için yeryüzüne; anneler ise çocuklarının yaşaması için çocuklarına varlıklarını feda eder.

İnsan olman için fabrika ayarlarına dönmen yeterlidir.

Özür dilemek, tükürdüğünü yalamak değildir; erdemliktir, akıllılıktır.

Kibir, yutan eleman ‘0’’ gibidir.Bütün değerleri sıfırlar.

Dünyada zulme uğrayan kim olursa olsun biraz Zenci biraz da Kızıl Derili değil mi?

Yanlış olan bir düşünce, düşünce sahibini öldürmekle değil; daha iyi bir düşünceyle yok edilebilir.

Irkımız, övünme sebebimiz olsaydı Allah Kuran’da Şeytan’dan övgüyle bahsederdi.

Hayatımda en beğendiğim tatlı:gerçek dostlarla yapılan tatlı muhabbettir.

Ruhumuzu saran kasvet bulutlarını, şiddetli bir rüzgar değil; bir dostun içten selamı dağıtabilir.

Aynı dili konuşmadıklarımız arsında anlaşılmamak gönlümüze zor gelir. Aynı dili konuştuklarımız arasında anlaşılmamak gönlümüze daha çok zor gelir.

Özlemiyorum artık seni.
Aklım,fikrim hep seninle çünki.

İnsanların çoğu şeytanlaşıyor diye Şeytanlaşacak halimiz yok. Biz Adem'in çocuklarıyız,yasak meyveden tatsak da isyankar olmayız.
Tövbe edip her şeye rağmen yolumuza devam ederiz.

Hatalarımız bize mehter yürüyüşü yaptırır.
Hatalarımızdan dolayı geriye bir adım atsak da tecrübeyle ileriye iki adım atarız.

Hatalardan ders alınırsa yapılan her hata, doğru yolda atılan büyük bir adım olur.

Arkamı kollamayı,sırtımdan hançerleyenlerin sayesinde öğrendim.

Yüzsüz insanın aynada görebileceği bir yüzü olsaydı, nasıl göründüğünün farkında olurdu.

Paranın yırtılmaması için gösterdiğimiz hassasiyeti.
Kalplerin kırılmaması için göstermiyoruz.

Para yırtıldığında değerini kaybetmesin diye parayı çabucak bantlıyoruz.Söz konusu yüreği parçalanmış insan olunca aynı duyarlılığı ve çabukluğu göstermiyoruz.

İnsanlar silahlanmamalı deniliyor peki insanların kurşundan ağır sözleri ne olacak?

Sen, hayatımda var oldukça
ihtiyacım yok Güneş’e, Ay’a.

Karanlıkları aydınlatacak ışık olamıyorsan bari yanan ışıkları söndürmeye çalışma.

Hayrullah Gülsün
Kayıt Tarihi : 27.2.2017 22:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrullah Gülsün