Neydi sevdanın ilk emri?
Öp!
Takvimimde yine bir nasihat köşesi:
Bugün Nasıl Ölsek?
V yakalı giymeyin üşütür bu yitişler
Boğazınıza kadar boğazlı giyinin grinizi
ve pusuda bekleyin ufuk çizginizde
göğün kuşağından yine bir renk çalınmış çünkü
Son duanı et diyen bir film repliği yine ağır makyajdan komada
Tarlamdaki korkuluk artık hiç de korkmuyor harf yiyen kargalardan
Kısırlaştırılmış bir döngü bu
lütfen çıkarın beni bu eşkenar hayattan
Üşütüyor yine bu yansıyan açılar
Bazen karıştırıyorum sevda ile ölümü
Unutuyorum bazen aynı kapıdan çıktıklarını rahimlerinden
Unutuyorum aynı gövdenin yaprakları olduklarını
Bazen ölüme sevda, sevdaya da ölüm diyorum yanlışlıkla
İmlerin töresi bu, üşüşmekten usanmıyorlar da aklıma
Bu uydurma masallar bu borazanların içine nasıl sığar anlayamıyorum
Tamam herkes biliyor boru sesi ti
Ama herkes biliyor mu bu masalların kafa yaptığını rüyalarda
Herkes biliyor mu bu enkazların altında masal okumanın günah bulaştırdığını
Terbiyeli bir bilinmeyendim hep çıkmazlar sınıfımda
Aslında hep yarım kaldılar nevrotik ödevlerim
Kim koydu bu kum saatlerini içime
Kim koydu bu ironileri dilimin altına
Biri beni ters çevirsin de kum olup akayım yine en gerime
Süremiz başladıysa eğer
Vasıfsız Piyon tek kare ilerler yoksulluğuna
Şah her karede göbek yapar altmış dört kareyi de kiraya vererek
Kale düz mantık gider sadece savunma güdüsüyle
Ve kimse çalamaz zarları azrailin iç cebinden
Şimdi yine yolculuk vakti bileti kesilmiş cümlelerimle
Okşanmalar denizimde her şey dahil bir hüzün turu yine
Valizimde bir ömür boyu yetecek uzaklık duygusu
Öpmeler koyunda sere serpe hayaller bekler beni
Çok değil bir gece bir düş konaklayacağım soyut pansiyonda
Sadece sancılarıma biat eden bir giyotin
hadım ağaları kıkırdaşıyor göçebe saraylarımda
son dileğiniz nedir diye soruyorlar
bir son kez-e razıyım diyorum
son bir ten izi ruhumdan
fermancı başı giyotinin düğmesine basıyor
sızılara bölünüyor ayrılıklarım bir kez daha
ve yine o cümleler beliriyor işte sarkıtlara asılı
nesilden nesile dudaklarla
Neydi sevdanın ilk emri?
Öp!
Oktay Coşar
Oktay CoşarKayıt Tarihi : 24.10.2011 23:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!