Ansız sonbaharların sönük, solgun yüzüyüz
En fukara ressamlarıyız hayatın
Kırık utkularla ölgün geçer biten gün
Fısıltıyı andırırken dün, üşürüz
Milyonların içinde bir bakla gibi doyumsuzuz
Mamut yalnızlığımızın yitik mağaralarında
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Mamut yalnızlığımızın yitik mağaralarında
Uçsuz bucaksız çölümüzde övgü arayarak
İç çekişlerimizin korkak şafaklarını tarayarak
Sırları dökülmüş aynanın karşısında soyunur
Tuzsuz lokmalarla şiirler yazarız hayata ....
Anlamaya ve anlatmaya calisiyoruz yazdigimiz misralarla yasami, hayati kendimize cekilir kilmak icin yapmadigimiz hokakbazlik kalmiyor, kendi yalnizligimizda yok olmama cabasi bizimkisi.
Tebrikler.....Cok güzel dilered.... Türkan DİNÇER
bir şaheser mi okudum az önce?
Yokluğunda yaşarız zenginliğini... Dalgalı bir hayattan koparabilirmiyiz sevginin dinginliğini... Yoksa aşkımız hep yaşayacak dizelerde acıların enginliğini... Biz sere serpe açmışız göğsümüzü, grurluyuz fakir soyluluğumuzla.... Yüreğine sağlık üstad... Keyifle okudum... Kutluyorum kaleminizi... Sevgi ve saygılar...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta