Ansız sonbaharların sönük, solgun yüzüyüz
En fukara ressamlarıyız hayatın
Kırık utkularla ölgün geçer biten gün
Fısıltıyı andırırken dün, üşürüz
Milyonların içinde bir bakla gibi doyumsuzuz
Mamut yalnızlığımızın yitik mağaralarında
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim