Soytarı ve Dalkavuk Şiiri - Ehyet Dumlu

Bir varmış bir yokmuş
Tuz kurtlanmış, bal kokmuş
Zaman zaman içinde
Evvel zaman içinde
Bir gün bir gün bir çocuk
Masal masal içinde
Olmayan olmayanı
Uydurmuş uydurmuşlar
Bin beş yüzlük feneri
Çuvala koydurmuşlar,

Zamanın zaman içinde
Ahir zaman içinde
Deccal, süfyan bir olmuş
Şeytan şeytan içinde
Develer tellal iken
Pireler berber iken
Şehirli haramiler
Kırk deve çalar iken
Bir deveyi bir kişi
Yemeye ömrü yetmez
Her biri kırk deveyi
Kırk kere çalar iken

Deveyi tasa koymuş
Pirenin berberliği
Gökten üç elma düşmüş
Yalanı da yalanı
İnşallah yalan geçmez
Ömrümüzün kalanı

Bir gün bir gün bir varmış
Bir de padişah varmış
Padişahın yanında
Bir de soytarı varmış
Padişah düşmüş tahttan
Ayağı takılınca
Tahtı soytarı kapmış
Hemen giymiş kaftanı
Soytarı bir cambazmış
Sonra mührü de çalmış
Soytarının yanında
Varmış soytarıları
Adına methiyeler
Yazılmış dizi dizi

Meğer ceviz büyüklüğünde
O gün çok dolu yağmış
Bin kişilik lokmayı
Bir cüce berber çalmış
Hattı sathı bir etmiş
Başlamış ki tıraşa
Koskoca bir kaftanı
Kırpa kırpa kuş etmiş

Dalkavuk ve soytarı
Dost olmuşlar çocukken
Tüm dükkânlar kapalı
Meyhaneler açıkken
İçmiş içmiş sızmışlar
Bir kâğıda yazmışlar,
Padişaha mezarı
Bir gecede kazmışlar

Dalkavuk ve soytarı
Giymiş sarık cübbeyi
Herkes Müslüman sanmış
Görüp sarık cübbeyi
Sarık cübbe marifet
Sayılırken o zaman
Hiç kimse anlamamış
Bu zaman ahir zaman

Bir gün gece yarısı
Soytarı ölmüş erken
Dalkavuk soytarıyı
Koymuş sapan taşına
Atmış onu saraydan
Kalmış bir tek başına
Ermeni harflerini
Bir günde ezberlermiş
O da bir gün ölürken
Alfabeyi söylermiş
Kulağının biri kör
Gözleri de hep sağır
İstersen borazan çal
İster kuleden bağır

Önümüzde bir pişi
Yiye dursun kırk kişi
Toprağın altı geniş
Börtü böcek saklarken
Yılanlara gün doğmuş
Yemeği yağlı bulmuş
Soytarının yanında
Bir de dalkavuk varken
Şimdi bilmem hangisi
Çeksin tilki sancısı
Karga konmuş dalına
Gidin bakın halına
Sakın siz de kanmayın
Tilkinin yalanına

10.11.2025 Ehyet DUMLU