Mevsimlerden Eylül'dü vakit akşamdı
Kör karanlıklar sarıyordu İstanbul'u
Yaşamak bıçak sırtı ölüm namlu uçlarında
Giymişti sonbahar bütün sarılarını
Öylesine masumduki aşk çözemedim
Merhaban döküldü dudaklarından
Biraz mahçup biraz utangaç
Dokunamadım ellerine
Bir mıh gibi çakıldı gözlerime sevdan
İlk görüşte sevdim diyemedim.
Yeni şiirler yazdım adına yeni kalemlerle
Gün oldu şarkı oldun, gün oldu azık oldun
Her yolun sonunda sana kaldım sorgusuz
Kurumasın diye menekşelerim
Çekip buralardan gidemedim.
Şimdi göçmen bir kuş gibiyim
Kaç gece oldu bilmiyorum
Kaç sabah oldu saymadım
Kuytu köşelerinde saklanıyorum hayatın
Ölmek istedim, sensiz ölemedim.
Eski bir şarkı çalar şimdi meyhanelerde
Sakın geç kalma erken gel
Çılgına döner hatıralarım
Çok bekledin sevda limanlarında
Tutukluydu ayaklarım sana gelemedim
Ben şimdi o güzel yüzden başka
Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım
Kaç kalem kırdım bu kırık hikayeye
Kanımla tarih yazıyorum bu çılgın aşkada
Tercüman olmuyor bu satırlarım.
Kayıt Tarihi : 19.6.2007 14:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu aşkı ne zaman öldürebildi ne yaşam işte bu hikaye bu ya

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!