Tane tane anlattı,sözün özü bu dedi.
Taktı sanki boynuma,mânevi bir kemendi.
Ardından sürükleyip,saldı meçhule doğru.
Bir daha bulamazsın,şu andaki uğuru.
Kapılıp bir rüzgara,kayboldum gök yüzünde.
Kanat çırpıp gezindim,varlığın denizinde.
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?