Senden sonra intihar eden çığlıklarım kaldı geriye
Kim duyar bilmiyorum onları sönmeden önce
Mevsimin yeşiline mevsimin sarısına
Heves kalmadı bende sabahın müjdesine
Şiirden başka sesim kalmadı
Çığlıklarım bir uçurum dibinde
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Değerli Dost,Sizi yürekten kutluyorum.Şahane bir şiir olmuş, gönlünüze sağlık,Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlünce olsun. Sevgi ve Saygılarımla...
Şiirleriniz de kelimeleri o kadar ustalıkla kullanıyorsunuz ki; hayranlık duymamak içiten değil tebrikler
nefis seslenmişsin dost eline sağlık
not...kota nedeniyle ekleme yapamıyorum yorumla desteğe devam dost
şiirimden başka sesim kalmadı
çığlıklarım bir uçurum dibinde...!!
bu kadarı bile ava avaz bir şiirdi..
tebrikler
BU ŞİİRİNİZDE ÇOK GÜZELDİ.BENİM,BENİMSEDİĞİM ANLATIM TARZINDA BİR ŞİİR OLMUŞ.ÇOK KEYİF ALDIM.ÇOK MUTLU ETTİ BENİ.BEN,ŞİİRLERİNİZDEN ÇOK SİZİ SEVİYORUM.SEVDAYI YÜCELTİĞİNİZ VE SEVGİYİ HAK EDENLERDEN OLDEUĞUNUZ İÇİN...HOŞ-KAL...'IN....
saygılar,hürmetler.bu güzel şiir için ise şaire tebrikler.yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Söyleyemediklerimiz' dir belkide bizi şair yapan... Tebrik ediyorum sayın şair.... İlhamınız eksik olmasın...Selam ve muhabbetle....
Sen gelmedikçe anladım şiir gelmeyecek
Sen gelmedikçe sızım dinmeyecek / TBRK LER HOS SIIR SN KANAT
RUHUM EZBERE TUTUŞMUŞTU ZAMANI: ruhum bir panik halinde ezberlemeye çalışıyordu zamanı.....saygılarımla
CUMHURİYETTEN RÖVANŞ MI ALINIYOR
Dinin siyaset içinde etkinlik sağlaması 1950 seçimleriyle başladı.İktidar olan düşünce,o potansiyeli çıkarına kullanmayı sürdürdü.Ta ki Necmettin Erbakan’ın safları netleştirmesine değin.Milli Selamet,Nizam,Refah,Fazilet Partisi,Saadet partileri derken,Adalet ve Kalkınma Partisi bunların içinden yollarını ayırıp bugünlere gelindi.
.Daha önceleri iktidarın el değiştirme işinin “kanlı mı olacak,kansız mı olacak”sahibine ait söz, hafızalardan silinmiş değildir.
Doksanlı yılların sonunda gemiyi iyice azıya alanlar,ferman dinlemez hale geldiler.
Türbanlı bir bayanın türbanıyla TBMM’ne girmesi,anayasaya rağmen,o kıyafetle milletvekili yemini yapmada direnmesi sonucunda yaşananlar unutulmuş değiller. İçin için gülen,bazen de öç alırcasına bu iktidarın 28 şubatların karşıtlarının iktidarları olduğunu böbürlenerek söyleyenlerin varlığı bir gerçektir.
Öteden beri türbanı bir simge haline getiren düşünce,onu ibadet kurallarından ve de ibadet gerekliliğinden daha da önem arz eden duruma getirdiler.Dinle çelişme varsa,hangi zaman dininle ilgilenene karşı saldırı düzenlenmiş.Namaz kılana,oruç tutana,Hacca gidene açık bir saldırı yaşanmış mı?Bir örnek gösterilebilir mi?Ama bunun tersi için çok örnekler var.
Leyla Şahın, 1998 de türbanıyla üniversiteye gidemediği için AİHM’ne dava açmıştı.
Davanın konusu insan hakları sözleşmesinin 9. maddesinin (din ve vicdan özgürlüğü) ihlali ile ilgiliydi.AİHM kararını Haziran 2004’te Leyla Şahin’in aleyhine sonuçlandırmıştı.Şahin ve avukatları itirazlarını belirterek,davanın esastan görüşülmesini istemişlerdi.Yüksek mahkeme yargıçları sonucun bir yıla yakın zamanda belirlenebileceğini söylemişlerdi.Aynı mahkemeye, aynı başvuru sahibi olan, Sayın Abdullah Gülün eşi de vardı.O sonucun da aleyhlerinde sonuçlanacağını kestirdikleri için sayın Gül, davasını geri çekmişlerdi.O zaman,Gül ve bazı hükümet üyeleri AİHM’ni eleştirmişler,hükümetimize karşı açılan davayı kazandığımız için,sevinecek yerde üzülmeden öte yargıya ateş püskürmüşlerdi.
Rahmetle andığımız Ali Günday,Gümüşhane Baro başkanı iken türban meselesinden ötürü öldürülmüştü.
Ankara’da bir okulun bayan müdiresi türbanıyla okula gidip gelmekte iken,hakkında düzenlenen idari ve yargı kararları bu hükümetçe hiç uygun bulunmadığının ötesinde,başbakan geçtiğimiz nisan ayında “başımız bu Danıştay’la dertte” diyerek,Danıştay’dan yakındığını açığa vurmuştu.Yine başka bir söyleminde Danıştay kararıyla ilgili ise; “efendi o senin işin değil,o diyanetin işi”diyerek,Danıştay’ı efendi sözüyle tanımlayarak muhatap almıştı.
Bu konuyla ilgili Vakit Gazetesi ne yapmıştı;
Hükümetin karşı olduğu,bazı üyelerinin açıkça yakınmalarını dillendirdiği Danıştay’ı,13 şubat 2006 da hedef göstererek “İşte O Üyeler”başlığını atmıştı,resimlerini yayınlamışrtı.
Dün ne oldu?
Hedef gösterilene on ikiden atış edildi.
Aydın yüzlü insanlar hedeflenerek,savundukları Cumhuriyetimizin çökertilmesi amaçlamaktadır.
Taştan ÇIRALAR ([email protected]) 18.05.06
(Sayın kanat eski yayınlanmış bir yazımla günü göremeyenlerin ısrarlarından duyduğum üzüntümün ifadesi olan tepkilerimi belirterek aydınımız olanlar karşısında neden tepkisizdir?Neden bindikleri dalin kesildiğinin farkına varmıyorlar.Bırakın farkına varmayı yanlışta ısrara devam ediyorlar.Benim tepkim bu ve bunlaradır...Selam ve sevgiler...
Bu şiir ile ilgili 92 tane yorum bulunmakta