Ruhumu emerken efsunun aşk dudakları,
Gölgelerle mil çekiyor ayın şavkına, kör - sağır haslet
Yüreğime yangı açan sesinle, ayaz kırılırken aynamda,
Yakılmamış Ezgiler düştü kırık sazın teline.
Duruşlarıyla hasrete durmuş martılar /
Sevdamın yüzünü kilitlerlerken bakışlarına,
Hüznümü perçem ettiler puslu gözlerine.
Arzularımı yüklemeye korkarak kanatlarına.
Seslerini çığlık çığlık akıttılar ak kor saçlarıma.
Lal oldu özüm, çöl bulutuna yakılmış yazgıda.
Acılarımı umuda gelin etmiş kızıl ufuk.
Leyla olsam, çağlara düşsem güldür/güldür,
Haset etmiş kadınların göz ağlarında.
Zehrini köz tutan, emzirmemiş memelerde,
Mor gönül, yaprak / yaprak çürür.
Menekşe hercai şehvetiyle gamlı/gamlı öykünür.
Sensizliğin ateşi tüten şehrimde, kınalara renk olsam,
Fırtınalı kanımla yakılsam, seni okşayan parmaklara,
Odamın penceresinde, yalnız düşlerim üşür.
Ah yârim / yarenim, dağ çiçeğim
Sevdamın busesi var, tenindeki tuzda
Kahır kalemde küser, keşkeler şahlanır şeytanda
Suskumun raksında, kırık dalına kök olur deli gönül
Gel/sen, dal filizlenir sevdaya yürür.
Kahpe dudaklar, gelgit işveyle feleği sobeler.
Dil sana “ AŞK “ derken, susar bülbüller,
Katledilir takvimler.
Söyle, öksüz ölümün gamzeli ceylanı,
Söyle, kırgın zamanın soylu öpücüğü,
Tek vuruşta AŞK mısın,
Çağların suya çalınan günahı mısın?
Söyleyemedim...
Neş’e DİLDAR 07.04.2011
Gönül Kadın DildarKayıt Tarihi : 14.4.2011 19:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)