Söyle İstanbul söyle kaç dilde seviyorsun
Haydi söyle kendine kimleri aşık ettin
Bende yeşeren aşkı anlattım biliyorsun
Sen aşkın kazanıydın beni hep kaşık ettin
Aşkın değdi kirpiğe kora döndü bakışım
Acı ektim Marmara anla beni bir anlık
Her solukta sanadır bu yüzden hep kaçışım
Kulağımı titretir sesinde ki her ıslık
Sevdalı sokakların aşıkları meydanda
Seni yazar kalemim şahlandı mı mısralar
Kelimeler tükenir güneş battığı an da
Zerrem sana ram olur, sabır kapı aralar
Çamlıca’dan bakınca her bir yerde özlemim
Yanar bedenim her gün can yanar nefes durur
Susmaz şiirlerime eşlik eder göz nem’im
Bir tarafa hazanın eşsiz görkemi vurur
Baharında başkadır ıhlamur kokar her yer
Beni bende bitirir Beyoğlu geceleri
Semahının koynunda gül kokar koklanan ter
Sultan Ahmet’e bir sor yazdığım heceleri
Ey güneşin vurduğu yedi tepe İstanbul
Bilemezsin bende ki neydi bu ruhtan taşan
Seni senle yaşarım kayıptaysam ara bul
Aşkınla vurulmuşum kalbime aldın nişan
15 Ocak 2014
Rasim YılmazKayıt Tarihi : 20.1.2014 15:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!