Nasıl geldi prenses bu karabasanlar?
Bu uçsuz bucaksız çöle nasıl düştük söyle! !
Bir bahçemiz vardı ki zamanında,
Herkese hayranlık, aşka davet veren…
Lilyumlarla bezenmiş güllerle süslenmişti çevren…
Şimdi söyle soğuk güzel ne yıktı yıldızlar indirdiğimiz bahçemizi…
Bir sen vardın benliğimde bir de sen gene! ! ! !
Ne kuruttu kararan günüm(!) bizim ırmaklarımızı söyle! ! !
İyimde de kötümde de hep sen varken,
Söyle iki gözüm ne bitirdi sevgimizi? ?
O uçsuz bucaksız mesafeleri küçümsemiştikte,
Bir yağmurlu sonbahar akşamı belirmişti filmimiz…
Bu yüzden mi sonsuz olacak demiştik sevgimiz?
Ve bir hazanla başlayan bu filmde,
Tek taraflı bir korku filmini andırıyordu geçmişimiz! ! !
Aştık mı dersin bu yosun tutmuş geçmişi?
Söyle bir köprü olup el uzattın mı,
Yardım ettin mi ölümüne derin bu vadide?
Söyle ne bitirdi bu dev gibi aşkı?
Ne söndürdü yiğitçe duyguları?
Söyle ne?
Bu ilgisizlik, bu bunalım,
Bu sendeki korku, vurdum duymazlık niye?
2004
İlker ÜnlüKayıt Tarihi : 3.11.2005 00:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlker Ünlü](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/11/03/soyle-60.jpg)
Saygılar...
TÜM YORUMLAR (1)