söyle
hangi çıkmaz sokaktan ekspres bir tren geçer
hangi gül dikenlerini kendine batırır
leyleğin yuvasında yapabilir mi bir kırlangıç,
hangi midye
bir kum tanesinden başlayıp
acılar içinde
nakış nakış işlediği inciyi
bir parça yosuna feda eder
hangi göz ağlarken
pınarlarından kahkaha düşer yere
hangi durak var ki
yolcusu olmaz
hatta ve hatta
hangi fotoğraf karesi
geleceği gösterir adama
ve
hangi gidişin sessiz harfleri
kalanlara ses verir
söyle
www.radyoerguvan.com
www.turkhaber.eu
Kayıt Tarihi : 20.6.2005 11:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir kum tanesinden acılar içinde,
Nakış nakış işlediği inciyi,
Bir parça yosuna feda eder?*****
Abi herşeyi herkese yazıyorum ama senin şiirlerinde çakılıp kalakalıyorum...
Sevgilerimle...
saygılar
Turhan Toy
Söyleyeyim.........!
_I_
İkiye bölünür beden,
Halbuki tekti…
Sağ ile sol çelişir bir biriyle
……………………………………….…/neden…?
Akıl;
Nefret değirmeninde öğütülüp,
Kin çuvalına doldurulur.
Esir olup şeytani duygulara
Bir kaşık suda boğulur
……………………………./sırlara ermeden…
Gök kararır…!
Siyahta birleşir mavinin bütün tonları..
Entrika yüklü bulutlar;
Yeşile kızıl rengi giydirir içinden
Beyaza zift yapıştırıp
Kusarlar bütün güçleriyle,
……………………./Şeytandır artık hükmeden…!
………Kıyamete beş kala
………Nuh tufanını arıyor yaşlı dünya
………………………………………../ Yeniden..!
Tahribatın yarası
Lut gölünden daha derin,
Daha günahkâr insanlık…!
İsyandır semada yükselip,
Ozon tabakasını delen…
Ve atmosfer kalbura dönüştü...
…………………./Kimleri elenecek içinden…!
Değişmişti bütün mevsimler….
Kışın doğan güneş
Yazın yağan karı eritemedi
Ekvator buzullarla kaplandı…
…………………………./En soğuk yerinden…
…
…………Ve,
……….…Merih gazâba gelir, bir duhâ vakti…!
Sakinlik bitmişti artık,
Hesap zamanı başlar
……………………………./Yürekleri titreten..
Verilecek
Ve
Verilemeyecek hesaplara
Merhaba…
…………………../Korkan yok mu ölümden…!
_II_
Biz, biliriz bizim işimizi/
İşimiz kimseden sorulmamıştır/
Kılıçla, topla , tüfekle/
Başımız bir kere eğilmemiştir...
(.....)
_III_
Uzaklardan bir ses,
……….Bozulur sessizlik…
Ne müziğin ritmiydi birliktelik,
Ne sahte kollarda dansın matemi…
Kapılmışlar anlamsız nota sesine,
Ahenginde süzülüp,
Kendilerinden geçtiler
Karanlıklarda/
……….Kuytu özlemleriyle,
Ne fırtınalar biçtiler…
Ve;
Müzik susar…
Sessizlik yerleşir her ritme,
Dans biter,
Dost sesler kaçınca
Benlikler savaşanda
Issız bir orman büyür
Derinliklerde çirkinleşen…
Avazı dolaşır korkak canlının,
Kokuşmuş bir leşe ulaşınca,
Başlar hırıltılar,
En çirkin notalarla…
Bir dans sona ermiştir artık,
Yeni bir dans başlar…
Aslına dönme vaktidir
Leş kokusu siner üstlerine,
Kendinden utanır taşlar…!
Kokusu ve bedeni tarumar bir ceset
Kirlendikçe süzülür semanın
En ücra köşelerine…
Çakal olunmaz,
Çakal doğulur..!
Ama;
Leş olmamak gerek,
Yoksa;
Daha bu notalarda çok can boğulur/
…………….Aslanların ardından
…………….Çok baş yolunur…..
_IV_
Sesin, sesimiz..../ Nefretin, nefretimiz....Yüreğin, yüreğimiz..
Sevgilerimle kardeşim..
TÜM YORUMLAR (10)