Söyle Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Söyle

Bir düşünce ki, insana arkadan, arsızca haince saldırıyor
Hayal kırıklığı, kendince güya insanlık dışı düşler kuruyor

Söylemin güzelliği, insanlığın erdemliliği bir kenara
Bir hınç, bir kin, alabildiğine coşkun, davranışı kara

Geçmişten bu güne neler söylenmedi ki insanlık adına
Bir düşün, erdemlilik, çağdaşlıktan ne varsa, insana kara

Irkına, dinine, mezhebine, yafta, hiçlik üzerine hayatta
Döndürmüş sırtını arkasına, önünde batı aydınlık karasına

Bir kanun, kendinden değil, acemice çeviriler topluma
Bir ideoloji, özünden değil, baskın yasalarla silahlı yasama

Hayatın baharında çocuklar, değişmez ilkeler uğruna
Bir o yana, bir bu yana devriliyorlar, çıkarlar cenk doruğuna

Ben inanıyorum hiç kimse istemiyor barış denen mereti
Söylemler ikiyüzlü, gülüşler sırıtkan, tüm düşünceler eğreti

Geçmişte sorun üret, bugün uğraş, bindiği dalı kesem adam
Silahlar döner yanlış hesaplarla, kalmaz ne işin ne de dam

Düşünüyorum, yıllardır aydınlık, cesaretlilik, nutuklarıyla atılan
Meraktayım, şaşkınım, artık bilmiyorum hangisi doğru hangisi yalan

Aklını, bilgisini, işlevini başkalarına devretmişlik nedir diye sorma?
Yıllarca, aydınlık, çağdaşlık, gelişmişlik, diye kandırılan bu topluma

Biraz düşün, hiçbir zaman, hiçbir şekilde nasılsın diye sorma
Söyleyemez ki, kendisi değil artık, batının kuyruğunda bir soluklama

Bugün şaşkınım, şaşkınsınız, şaşkınları oynuyoruz olmaz böyle diye
Nutuklar atılıyor, kahramanlığımıza gölge süremezler yakarız yıkarız diye

Her söylemin arkasından, bir iki üç vuruyorlar, meydan okurcasına
Demek iş değilmiş, atılan nutuklar, yapılan yasalar, adam saymamacasına

İşte saydırıyorlar sürekli, sen ne yaparsan yap, bul insanlık adına çare
Hani gerçekten inanıyorsan, insanlık acılarda, yasalar yasta, yürekler pare

Sen verdiğin cezayı bile uygulamaya cesareti olmayan, cesur savaşçı
Elinde fırsatlar varken, asıp kesemedin, şimdi talimatların var sanki artçı

Gün, aklı selim düşünme vakti, artık yalancı söylemlere paydos deme vakti
İnsanın insana, toplumun topluma, düşün düşe, yasaların yasalara yanaşma vakti

Her kim, inat ederse, ben üstünüm diye, sürtüyorlar insanın burnunu yerlere
Burnu sürtülenler, düşüyorlar, düşürüyorlar, umutsuzca, yaslı, paslı kederlere

Bir toplum, içinde başka düşünüyor, dışında başka söylüyorsa artık yıkılma vakti
Kabul etmiyorsan, edemiyorsan yıkılmayı, artık sadece gerçekleri konuşma vakti

Yüzyılı aşkındır sırtın topluma, yüzün batıya dönük, kendinden habersiz siyasetçi
Batıda ne gördün sırtından hançerlenmekten başka, dön artık kendine, batı hasetçi

Çekemez hiçbir zaman batı, bu toplumun kendine dönüp özgürce düşünmesini
Kendi kendini yönetip, kendi kendine özgürce düşünüp, birlikte hareket etmesini

Sen bilgisini başkasından bekleyip iş yapacak olan, düşün olur mu hiç böyle?
Bir insana, kendinden başka, sırrını, düşünü, hayalini paylaşacak kim var söyle?

23.06.2010 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 23.6.2010 00:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Paylaşım için teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Ahmet Daş
    Ahmet Daş

    iyi söylemiş söyleyen..

    Cevap Yaz
  • Nilüfer Gümüş
    Nilüfer Gümüş

    Çekemez hiçbir zaman batı, bu toplumun kendine dönüp özgürce düşünmesini
    Kendi kendini yönetip, kendi kendine özgürce düşünüp, birlikte hareket etmesini

    yine güzel bir şiir okudum kaleminizden.
    Kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Mehmet Gözükara
    Mehmet Gözükara

    'Yüzyılı aşkındır sırtın topluma, yüzün batıya dönük, kendinden habersiz siyasetçi
    Batıda ne gördün arkadan hançerlenmeden başka, dön artık kendine, batı hasetçi '

    Yüreğine sağlık

    Bu güne ait doğru tespitler

    Tebrikler sayın Hocam

    Bu güzel paylaşım için teşekkürler

    Selam ve saygılarımla

    Mehmet Gözükara

    Cevap Yaz
  • Ayşe Yarman Öztekin
    Ayşe Yarman Öztekin

    Zengin içerikli şiiriniz, düşündürücü ve anlamlıydı.
    Kutlarım.
    Esen kalın.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (17)

Mehmet Çoban