Soyadım Ecel
Kar yağar şakaklarıma bu gün.
Bu güzel ülkemin topraklarında.
Yaş alır gözlerim yaşlanır ellerim.
Derman kalmaz dizlerimde,
İsyan eder bedenim…
Bir yanım Qandil dağının eteklerine yaslanır.
Bir yanım Cudi’de cehenneme döner.
Bir çocuk olurum on iki yaşında.
On üç mermi sıkılır düşlerime.
Ama ölmem ölemem…
Masum suretim alanlarda yaşar.
Cellatlarım güle eğlene keyif çatarlar.
Yaşadıklarını sanırlar çürümüş, küflenmiş bedenlerinde.
Bir türkü olurum bir çobanın kaval sesinde.
Munzur’a doğru yürüyen genç bir kızın dilindeki ezgide.
Yaralanırım sesim çıkmaz çığlıklarım susar.
Kanım damlar hep içime içimden geçen ölümsüz ölümlere.
Adım Beritan adım Zilan.
Adım Şerzan adım Kamuran.
Göz göre göre ölürüm inan.
Adım ne olursa olsun soyadım Ecel’dir bu değişmez ey insan.
Ağrı’nın Ararat’ı kara gizlenir…
Bu ufacık evimde gerillalar beslenir.
Adı Sema’dır adı Egit’tir Adı Mazlum’dur.
Ama hepsinin de soyadı Ecel’dir ölümsüz isimlerdir.
Dicle’nin suyundan içmişim bir kere dönememki geriye.
Adım sonsuzluk olsada soyadım Ecel’dir bu güzelim ülkede.
Gül olurum belki bir gün taş atan çocukların terli ellerinde.
Hâla umudum var yeni doğan çocukların adına Barış demeye.
Şiir: Mehmet Raşit ER
Kayıt Tarihi : 13.11.2010 17:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)