Ve ne yapıp yapamayacaklarınızın kaynağıdır, meşruiyetidir. Aynı zamanda değişmezlerin, şaşmaz oluşların, mevcut durum oluşun, buyruk oluşun dokunulmazıdır (tabusudur) . İşte sosyal olanın mucizesi budur.
Sosyal birlik, biyolojimizden gelen yaşamı sürdürme, egocu öznelliğimizden gelen sanı kanı gibi iki temel üzerine inşa olur. Bu sağlayışların organizesi insanı sosyalleştiren yaptırımlıdır. İnsanın yaşamını dıştan bir sosyal birlik içinde sağlar olmasına güdülüdür. Bu kurallaşış insanların bir arada olmalarının, tabusallıklarını inşa ediştir.
Bunu daha önceki yazılarımda belirtim. Yine de basitçe belirteyim. İnsan günlerce av peşinde olma girişimi sonunda, tecrübe ve yaşadıklarını anlaması, girişerek nicelendi. Taş fırlatmayı avda, kullanma becerisi kazanmıştır. Av girişimi, taşı fırlatma yeteneğine, değişip dönüşmüştür. Yani eylem, girişimin kendi idi. Her girişimde nicelenen bir birikim sonunda, değişip dönüşmedir.
Bununla kalınmaz: Taş fırlatan insan, taşı yontan insana; taşı yontan insan, baltalı ilaha; baltalı ilah, uzun süre av peşinde olmak yerine, ok ve yayla avı, daha kısa sürede bitiren, bir insan dönüşecekti. Böylesi girişmelerle, boş zamanını ortaya çıkaran insana doğru yol alındı (süreçleşti) . Bu tür bir dizi girişimlerle bu günlere gelinmiştir. Burada görülmesi gereken girişim; Nicelinim, kırpma, değişme, dönüşme, gelişme ve bir fren devinmesidir.
Girişme bir doğa yasasıdır. Doğadaki devinimleri dört gruba ayırırsak; 1- inorganik devinimler 2-organik devinimler 3-toplumsal devinimler 4-öznel devinimler olarak kümelenirler. Tüm bu süreç devinimler birbirleriyle hep girişirlerdir. Devinimde girişme asıl ve esastır. Girişim olmasa bunlar hiç devinemezdi bile. Girişim, nicel olarak frenlemeyle, kırpmayla, birikmenin ön koşuludur. Özdeğin tanımını bilen herkes bunları kolaylıkla anlayacaktır.
Her girişme bir fren (kırpma- serbest olamama bağımlılıkla davranma) etkisini ortaya koyar. Bu bir enerji yitimidir. Ya da serbest (tek başınıza) iken ki hareketlerin sınırlanmasıdır. Bu yüzdendir ki girişimlerin kendisindeki fren etkisinden ötürüdür ki, sosyal, toplumsal ve halksal alanlarda, aşırı artan eğilim ve davranışları girişme durdurur. Söz gelimi her saat davul çalamazsınız. Halk içinde gelişen, revaç bir inanç kullanım eğilimini, siz, toplumda; serbestlik hürlük babında masumane de olsa isteyemezsiniz.
Yine her girişim, azalan bir halksal ya da toplumsal etkiyi artırır. Söz gelimi salgın hastalıklara karşı, azalmış ilgiyi, bilinçli kılma kampanya girişimleri ile artırmak gibi. Kitap okumayı artıran, teşvik kampanyaları gibi. Bu girişmenin kendi emk’sının kendisine yansımasıdır. Bir etki bir yönde azalırken zıt yönde çoğalması çelişkisinin kendini frenlemesidir.
Yani karşı güç oluşturmadır. Söz gelimi bir virüs ortam buldukça girişir ve çoğalır. Girişip çoğalma virüsün çevre olarak kullandığı organizmaların ölümü nedeniyle, besin azalmasından ötürü kendi çoğalması otomatik olarak sınırlanacaktır. Bu fren etkisi bu kez besin organizmaların yeniden normal düzeye kadar gelmesi girişmesini başlatacaktır.
Girişme eylemi azalan toplumsal temayüllerimizi artırarak canlı kıldığı gibi, aşırıya kaçan eğilimleri de azaltmağa yönelik bastıran bir girişim fren etkisi yapar. Bunlar aynı zamanda bir kırpma, süzme ve eş deyişle, seçme süzme ayıklama doğal ilkesidirler. İşte özgürlüğümüz bu bilgilerin bilinçle doğaya topluma uygulanmasıdır. Bu bilginin talebinin, hak oluşudur
Girişmenin nasıl bir kendilik organize olduğunu, yine girişmenin kendi kendine nasıl bir işlevsellik kazandığını, yeniden biraz açıklamaya çalışmak gerek. Burada okurun, ilgi alan bilgisine, yönelmek ve çağrışım yolu ile iletişmek zorundayım.
Hepimiz elektronikteki bobini duymuşuzdur. Çoğumuz da, az çok bobini biliriz de. Bobinin çalışma esasını hatırlamakla; hem girişmelerin organize oluşuna, hem bile özdeğin tanımlılığına, hem de, kuantum konum süreçlerini ve girişimlerini daha iyi anlamamıza, iyi bir örneklik sağlayacağı kanısındayım.
Bobinin bir özelliği de etrafına EMK (elektro motor kuvveti depolamasıdır) biriktirmesidir. Yani siz bobine akım verdiğinizde (giriştirdiğinizde): siz hiçbir müdahale yapmadan, bobin kendi girişme eyleminden dolayı, kendi üzerine bir etki uygular. Bu etki hem bir frendir, hem bir süzme kırpma eş deyişle, seçme ayıklama işidir.
Bobin içinde aşırı akım artışı başlarsa, bu bobin etrafında biriken EMK artan bu akımı azalmağa zorlar. Yok, akım azalırsa, yine bobin etrafında var olan ters EMK, azalan eylemi (akımı) artırmağa çalışır. Siz akımı kesseniz dahi bir süre bu kendisinin kendisi üzerine süreçleştiği enerji, elektrik kesikken bile bir süre daha bobin içinde akar. Bu tıpkı bir insanın üzerindeki eski alışma, etkin şartlanan devinmelerin baskısını kaldırsanız bile, sanki o baskı varmış gibi insan, o alışma tepki ve baskısını bir süre daha sürdürüp devam ettirme, eğiliminde oluşu gibidir.
Doğa ve toplumdaki süreçler, benzer ilkeler üzerinde ama farklı farklı girişimlerle de sürmek zorundadır. Özellikle toplumlar da insanların öznel yanlarının, bu tür girişmelerini, toplumsal yapının bilinçli etkisiyle inorganiklere göre daha plastik ve etkince yaparlar.
Girişmenin halk, toplum ve sosyal uygulamalarında böylesine karmaşık girişmesi gibi, inorganik bileşikler, atomlar ve hücre düzleminde, bu girişmeler sayesinde ortaya çıkmıştır. Hücre, bir içe kapanma ve dışa da çok kısıtlı olarak ve seçmeci bir açık olma ilkesi ile ancak hücre varlığı mümkün olmuştur. Girişmenin kazandığı basit seçme ayıklama ilkelerinin, ivme girişmesi ile yapı hayranlık verici organize olma ve örgütlülük sağlamayı kendilik ve çoklu karmaşık girişme ile kazanmıştır.
Sürecek
Bayram KayaKayıt Tarihi : 6.12.2009 21:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/12/06/sosyal-ve-toplumsal-girisme-13.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!