Bu aidiyet girişmeler, hem etnik, hem ittifak özelliği taşıyan tanrıça (İnanna'nın) göğsünde süt içme ile temsil ediliyordu. Yeni aidiyetliği, etnik halklar; bu sembol dönüşme üzerinden, kavrayıp anlıyorlardı. İnanna hem ata totem inancını kendinde toplamış, bir inanç riti idi.
Hem de yeni toplumun (etnik birleşmelerin) bir sembol geçiştirme ve dönüştürme meşruiyetlik anlama ilişkisi, yasa (ve töre) işlevli idi. İnanna verimlilik ve bolluktu. Bu anlayışla ittifak eden toplum teşkilatlandıkça verimlileşiyordu da.
Bu yüzden etnik ırki kimliklerle toplumsal aidiyetler, farklı simge veriler üzerinde işlerlik kazanırlardı. Toplumsal sözleşme olanla, siyasal sosyal sözleşme olan karıştırılmamalıdır. Toplumsal olan, temel, asli ve işler olandır. Şimdilerde, Sosyal siyasal sözleşmeler, toplumsal sözleşmenin üzerine olan, bir lüks tüketimdir. Lükslerde zararlı işlemeye başladıkça tasarruf edilirdir.
Siyasi sözleşme, hiçbir toplumsal üretme ve ilişkilenmenin lazım oluru değildir. Örneğin traktör süren biri ile rotatifleri çalıştıran birinin etnik kimliği, hiç gerekli olmayan bir lafazanlıktır. O rotatifin, ya da traktörün icadı için, çalıştırılması için, üretimin yapılması için, etnik kimlikli olmak, aklın ucunda bile geçer olgu değildir. Ve yine toplumsal üretimlerin, bu ilişkileniş işlevleşmesi içinde, hiç bir etnik özelliğinizin esamisi okunur değildir. Sadece düşünür, eylem yapar, deneyimli insan olmak yeterdi.
Üstelik toplumsal yapı olmadan, ne bu tür toplumsal bilgiler olurdu. Ne de toplumsal ilişkilenişler, olurdu. Bilim ve bilgi, toplumun gücüdür. Etnik, dil, diş, giyiniş, inanış, yaşayış ve töre gibi etnik bürünme, toplumsal olanı; yaşamsal olanı; ortaya çıkarır olmada dâhili varsa da, buhar gücünü ve buhar gücünün kullanımını ve bu kullanım sonundaki üretimi insanlar, toplumsal güçleriyle ortaya koyarlar. Bunu sağlayan etnik yapıl değil toplumdur.
Toplumun gücü, hiç bir etnik yapının dil, diş, kültür, giyim, örf, inanış, yiğit olma gibi özelliğini, kaale bile almadan, üretim ilişkisini ortaya koyacak bir örgütleniş ve ağ ilişkili sürekli organize oluştur.
Etnik yapı, toplumsal yapıyı devindirdikten sonraki süreçte topluma muhtaç bir ihtiyaçlılık oldu. Böyle iken öznel istekleri ile toplumu ayrıştıran bir süreçtir. Etniklik çok dikkat edilmesi gereken bir insanlık geri düzlem gelişme var bulunuşudur. Esasen gelişmiş, araştırmalı, geliştirmeli, bilgi toplumlarının, genel güncel düzlemlerinde böyle bir etnikleşme sorun ve iddiaları hayli gerilemiştir. Yoktur.
Toplumsal sözleşmeler: toplumsal üretim ilişkilenmelerini ve paylaşımını sözleşir. Ve sözleşme bir güç, bir otoriter taraf olmuştur. Politik süreçlerle icrai ve hedefli yürür olması vardır. Bura ile karşılıklı yükümlenilir. Sözleşme sosyal aidiyetin yerini alan bir toplumsal aidiyet girişmesidir. Sözleşmenin üretim ilişkisi oluşu, sözün gelişi kapitalist, sosyalist, liberal üretim ilişkisi gibi ideolojilerle belirir. Ve yine bu sözleşmeler, refahı dağıtmayı amaçlar. Ve toplumsal kültürü ve toplumsal sanatı ve toplusal bilimi; toplumsal araştırma ve geliştirmeyi ortaya koyarlar. Yine uluslararası rekabet ve sömürü koşullarına savunmacı direnç verirlerken kendi hegemonyalarını ihraca kalkarlar. Vs.
Bunu yaparlarken; etnik siyasi söylemleri, bunların hiç birini, gerçekler, var kılar bir özellik değildirler. Etnik dil, toplumsal olmadığından, toplumda işleyemez. Aksine etnik dil toplumla bir iletişememe kusuru olur. Etnik anlayışlar ve inanışlar toplumun anlayış inanış ve bilgi kaynağı olmadığından, toplumda işler ve işlevleşir değildirler. Toplumun bilgi kaynağı, deneysel, nesnel bilimsel ve uygulamalı somutlanmalardır. Öznellikten çok somutluklardır. Etnik dil toplumun kullanımıdır.
Bu yüzden günümüzde etnik özelliklerini taşıyanın toplumda sahibine de hayrı olmaz. Ancak siyasi bir sömürülme ve tiranı güç kaynağı çıkarmaya aldatma aracı olaraktan, çatışmacı, toplum içi yüzer gezer halksal mayınlardır.
Yine siz etnik kültür ve kimliğin uhdesinde olmayan ve etnik kimliğin dâhili olmadan, üretilen uçağa, siz, etnik kimliğiniz, etnik inancınız ve etnik örfi davranışınızla binemezsiniz. Ruhen etnik olabilirsiniz ama uçağın kalkış saat kuralına, uçağın kemer bağlama ve kemer çözme gibi kuralları ile girişme biner inersiniz. Uçağın kullanılışında ve hizmetinin alınışında, etnik kimlik ve özelliğinizin, hiçbir kullanım yararı olmayacaktır. Uçağa zorunlu toplumsal kültür ve yasallıkla bineceksiniz. Ancak uçak düşerken, etnik anlayışça dua edebilirsiniz. O da uçağın düşmesini önleyemez. Uçak bir zorunlulukla uçar, yine bir zorunlulukla düşer. Ve yine bir zorunlulukla hizmet verir.
Uçak kendi kuralına göre uçar ve düşer. Bu da, etniklik değil, bilgidir. Bunu, hiçbir etnik inanç ve aidi oluş, başarıp beceremez. Ancak toplumsal aidi oluşla başarı beceri olur. Ve toplumsal kültürün, toplumsallığı ile olur.
Etnik var oluş, bir itaat ettirme, itaat ederken sömürülme siyasal kültürüdür. Sömürünün olduğu, sınıf çelişkisi yoğun toplumlarda, etnik kimlik savaşları ayyukadır. Bu bağlamda etnik kültürleşme, sosyal, siyasal bir sömürü itaat kültürüdür. Ve bir bilgisiz kılma yaptırımıdır. Hiç bir verimliliği olmaz.
İnce Memed sanatı, toplumsal yaşayışın koşuludur. 'ince Memed'i'' yazan bilinçte, toplumsal kültürün ürünüdür. Görülüyor ki etnik yapı, pek sanat da üretmez. Çünkü mevcut yapısı işlevsel değildir. Geçmiş işlevselliğinde yaptığını şimdi yapamamaktadır. Etnik yapıların birkaç aynı ezberlerin türküsü, şarkısı ve ezberci kanaat yapan, hikâye söylenceleri vardır o kadar. Ama toplum da bunların yeri, toplumsal kültürle beslenir. Ve bunların daha geniş bileşenlisi olan, toplumsal kültürlerle, daha işlevsel kılınır. Ki bu fark, köy kültürü ile kent kültürü gibi korkunç bir fark yaratır. Ki etnik yapılar genelde yüzleşmeci sanat olmayıp, kaderci, hayıflanan, teslimiyetçi söylemler olmaktan öte gitmezler.
Sürecek
Bayram KayaKayıt Tarihi : 6.12.2009 21:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/12/06/sosyal-ve-toplumsal-girisme-10.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!