Benim bir derdim var. Bir değil, çok aslında...
Hangi birinden başlasam? İlk olarak içimi susturmalıyım. Öylesi bet bir sesle konuşuyor ki bu “iç”, eleştirmene falan hacet yok. Kimseleri beğenmez ukala. En başta da beni. Anlayacağınız akut safhada paranoik-şizofrenik, zaman zaman da obsessive-megalomanik bir vaka. Aklı sıra bende panik ataklar yaratacak ama beceremedikçe hırslanıyor. Yarım asırdır bu sesi dinlemekten bıktım, usandım artık. Üstelik 50 -0 da galibim. O ne kadar çok konuşursa, ben iki misli konuşuyorum anlayacağınız. Ama yoruluyorum. Karar verdim; bugünden tezi yok idam hükmünü imzalayacağım. İlk söz olarak söyleyeyim ki kayıtlara geçsin; belgelensin ve böylece temelli rahatlayayım dedim hani…
Şimdi bu vatandaşın iç sesinden size ne, değil mi? Oysa benim için çok şey demek. Günümüze kadar beni oyalayan oydu. Maçı kazandığım halde, sahanın dışına çıkamıyordum bir türlü. Bu nedenle fermanını mühürlüyorum bugün. O gidiyor ve ben bütün hayallerim, kavgalarım, düşünce ve duygularımla birlikte geliyorum…
Merhaba dostlar!
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim