Sorular Sorular Sorular
Sorular sorular sorular…
Kemirir durur bu yanıtsız, karşılıksız şüphe veren duygular.
Neydim, ne olacağım bile diyemem bu halde,
Tilkiler dolanmaz beynim içinde,
Kurtlar yer bitirir benliğimi,
Ne zaman vardım ben?
Varolmuş muydum acaba?
Dünya ne kadar büyük?
Sırtımı göremem asla,
Yuvarlak değil miydi hani bu yer küre denilen muazzama?
Güneş bile vurunca arkamdan,
Yere seriliverir gölgem gözlerimin önünde, engelleyemem.
Ne kadar zevkli idi oysa,
Çocukluğumun, dünyadan bihaber mutlulukları!
Artık mutluluklarda bile şüpheler düşer gönlüme,
Ne kadar gülsede yüzüm,
Haykırarak ağlar bütünüm,
Gözlerimin bakışı soluk,
Buz keser oldu artık boş ellerim,
Sinirimi içime atmaktan, sevgim ezildi, büzüldü,
Cevaplar cevaplar cevaplar…
Nerede kaybettiniz yolunuzu?
Ben hiç yokum demek ki!
Hala bulamadım daha en azından bir tanenizi…
Yalnızlık herhalde bunun sebebi,
Bu yalnızlığa bile karşı koyamadım…
08.10.2008.Çarşamba – 14.40
Erbil KutluKayıt Tarihi : 15.10.2008 03:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!