Soru İşâretleri Şiiri - Halil Işık

Halil Işık
52

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Soru İşâretleri

hayat denilen o ağır yük

kocaman ellerimle çizdiğim bu boşluk havaya

sen, benim başlamak diye bitirdiğimsin

kınalı eller arıyorum şimdi, yokluğunun duldasında

bilmiyorum, gemiler kaçıncı seferden dönüyor

işçiler yüklenmiş, kırbaç gibi geleceği

ellerim büyüyor, tutamıyorum

hangi çiçeği yolsam, kökü sana çıkıyor

kırık bir sazla avunarak

yokluğunu topluyorum avuçlarımdan

ellerini cebinden çıkar

çöz, içimdeki düğümü

konuş, bahardaki kelebeği

düşümdeki resimden çıkararak

başlasın artık, şarkıların düğünü

karaya vuran balıklar

karaya vurdukça

akla zarar verecek aşklar

sevme beni, seyret

kumral şaşkınlığımı bir de

bu şehir beni kendine benzetiyor

gün akşamdan sonra beni bulmak zor

kendimi çıkarıyorum, gündelik telâşlarımdan

sana alışmak; metafor

kurduğum bütün cümlelerde

dokunduğun her yer, orman oluyor

ağaçlar, cennet bahçelerinde

gün, salyalarıyla iniyor

yağmurlu akşamlarla kuşlar giyiniyor

seyret beni

salkımlardan düşler damlıyor

suların sere serpe gündüzü

yılgın atlar koşuyor, bitkinliğimden

karar ver; ölmek mi, kalmak mı?

hangisi daha zor?

23 Mart 2016 Çarşamba / İstanbul

Halil Işık
Kayıt Tarihi : 24.3.2016 00:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halil Işık