Soru İşareti Şiiri - Hakan Liman

Bu yol ne zaman bitecek
Ben ne zaman düşeceğim ayaklarının dibine
Ya da nereye kadar koşacağız birlikte
Yorulduğumda yardım edecek misin
Kan-ter içinde kalıp bir bardak su istediğimde
Benden korkup kaçacak mısın
Yoksa içimi serinletecek misin
Bal rengi göz pınarlarınla..

Ayın on üçü Cuma günü
Merdivenin altından geçerken
Yanımda olacak mısın
Paylaşacak mısın bütün şanssızlıklarımı
Omzuna ihtiyacım olduğunu anladığında
Başımı cama yaslamama
İzin mi vereceksin
Yoksa kıyamayıp
Kocaman bir kucak açacak mısın
Bu garibana..

Sahilde yalnız mı sayacaksın yatları
Yalnız mı üşüyeceksin teras cafe’de
Yoksa bir telefon açıp
“Sana ihtiyacım var çengelli iğne”
Diyecek misin
Keş parkta salıncakları boş görünce
Beni hatırlayacak mısın
Yazdığımız yazıları okuyacak mısın uzun uzun
Apartman girişindeki soğuk merdivenlere
Oturacak mısın yine
Caminin önündeki bankta
Yaşlı amcalara selam verecek misin

Yanında olsam da
Uzaklarda olduğumu bildiğin halde
Razı olacak mısın damla damla erimeme
Yoksa elini uzatıp
Ayağa kaldıracak mısın sahnedeki çocuğu
Yine karmaşık şiirler yazacak mısın bana
Yoksa yeni sevgililerine yazdığın şiirleri mi okuyacaksın

Kulağının pasını silmek için
“Fırt Emin”i isteyecek misin
-belki o zaman gitarım da olur-
Sen de benimle birlikte söyleyecek misin
Bağıra çağıra
45likte çekecek miyiz kafaları
Ortalığı dağıtacak mıyız
Sonunda sarhoşluğumuza verip her şeyi
Lafı fazla uzatmadan
Son kez “seni seviyorum” bile demeden
Susacak mıyız? ? ?

05.01.99