Başımda kıyamet, kopsa bir anda,
Üstüme yıkılsa yer gök cihanda,
Yargımız başlarda, yüce divanda,
-Büyük mahkemeyi kursa ne derim?
-Tufan nedir diye sorsa ne derim?
İbresi şaşmayan ölçüyle tartı,
Elime verirse bir ömür kartı,
Dağlar kadar eksi, zerrece artı,
-Hesabı önüme korsa ne derim?
-Mizan nedir diye sorsa ne derim?
Şaşmaz adaletle not vermek için,
Nara ya da nura göndermek için,
Gizlimi saklımı göstermek için,
-Kalbimi neşterle yarsa ne derim?
-Vicdan nedir diye sorsa ne derim?
İliğin var, kemiğin var, kanın var,
Akılın var, bedenin var canın var,
İzzetin var, şerefin var, şanın var,
-İman bahsi ile yorsa ne derim?
-İnsan nedir diye, sorsa ne derim?
Ben kendi ruhumdan sana ruh verdim,
Önüne sayısız nimetler serdim,
Gözüne gönlüne, perde mi gerdim?
-Suçumu yüzüme vursa ne derim?
-İhsan nedir diye, sorsa ne derim?
Maarif mektebi bulamadın mı?
Marifet ilmiyle dolamadın mı?
Sen nefsine arif olamadın mı?
-Baştan sona cehlim varsa ne derim?
-İrfan nedir diye, sorsa ne derim.
Bütün azaların sana bendeydi,
Gönlün murat ister, aklın şendeydi
Farkı fark edecek fikir sendeydi,
-Dilim tutulup ta dursa ne derim?
-Furkan nedir diye, sorsa ne derim?
Deva aramadın, yaralı kaldın,
Taklit edenlerden, taklidi çaldın,
Manadan habersiz, lafzında kaldın,
-Yaralıyı ateş, sarsa ne derim?
-Kur-an nedir diye, sorsa ne derim?
04.01.2011…Mustafa YARALI
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 4.1.2011 18:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!