Sorma Şiiri - Nedim Yılmaz

Nedim Yılmaz
11

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sorma

Bir gittin ki sorma!
Anlamsız vuruyor şimdi
şehrin saat kulesi.
Ne gelişini müjdeliyor bana
ne haber veriyor gidişini...
Aynalar bile flu,
ne kendimi görebiliyorum,
ne de göz izlerini...
Bir yoksun ki sorma işte
nasıl derler, tam da öyle,
gidişin bile
gece sessizliği gibi
ürpertiyor içimi.

Bir çocuk,
“öğretmenim” diye seslendi
“özledim seni”
dedi.
Özlemişti belli,
çocukça,
tıpkı benim özlediğim gibi.

Bir gittin ki sorma!
Klavyede,
harfler dondu parmaklarımın ucunda
Onlar da vardı yalnızlığımın farkına.
Anlamsızdı,
dizilemediler yan yana
Oysa,
etekleri uçuşan genç kızlar gibi,
elele dans etmeye alışkındılar.
Alışkındılar,
sana yazmaya…

Bir gittin ki sorma!
Telefonlar bile uyandıramadı beni.
Nasılsa aramayacaktın belli.
Olamazdı zaten,
mesaj da senden değildi,
o bile unutmuştu sesini..

Bir gittin ki sorma!
Güller,
hani o kartpostalların üzerindeki
sana layık bulmadığım
resimlerden ibaret,
sahte güller bile solup gitti...

Bir gittin ki sorma!
radyoda çalan,
“bir garip aşk hikayesi”
anlamını yitirdi.
Sanki çok eski zamanlardan
kulağımı tırmalayan
tatsız bir melodi gibi....

Bir gittin ki sorma.....
Kanatlarım kırıldı.
Ürkek kalemimle yalnız kaldım
buralarda....
Sonbaharda
gidenlerin arkasından bakan,
uçmayı öğrenememiş bir kuş gibi
bir korku sardı yüreğimi.
içim ürperdi birden.
Bir gittin ki sorma,
sanki hiç dönmeyeceksin gibi...

(01/01/2001 02:08 KARABÜK)

Nedim Yılmaz
Kayıt Tarihi : 12.1.2001 15:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nedim Yılmaz