Hüzünlü bir yıldız düştü şimdi mavi sularımın kutsal ve mağrur koyaklarına
Gözlerin şirinim, yüreğin labirentim, üşümüş ellerin avuçlarımdaki terim olsun
Seninle kuruluyorum katıksız bir şölenin hayal olduğu görkemli sofralarına
Sevdamız bir tanem, kutsal bir tasta kıyametten sonra tüm sevgisizlere sunulsun
Gecenin koyaklarında günlerdir gözümdeki perdelere aldırmadan ışığına sözcükler indiriyorum. Sevdanın yakan suretlerini defalarca harmanlayıp sandal yüreğinde bitimsiz gezintilere çıkıyorum. Bütünden koparılan ve hızla, iştahla yutulan ekmekler gibi katıksız bir şölenin sofralarıyla yeniden kuruluyorum, lokmaların hayal olduğu anılara. Gecemin mağrur hüzünler zemherisinde üşüyorum şimdi, bir sancının tam ortasında.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.