Sular mı akıyordu, ben mi akıyordum
Bir bilinmezlik denizine doğru yavaş yavaş...
Gâribe, gurbete, yollara sordum
Dediler; sürünmek, işimiz bizim.
Zamanda bir lâhza, sonsuzda bir iz,
Belki de bir zerre bile değiliz.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla